202412 - Vakıf Katılım - Mevsim Kampanyası (160x600)

11 Aralık 2024

​Zalimliğin sonu

 

TDK’nın sözlüğünde zulüm: Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkalarına yaptığı her türlü kötülük, haksızlık; kıygı, kıyın. Zulüm, benim hafızamda her zaman “kara” olarak canlanmaktadır ve anlamı da kasvetlidir. Zulmün zıddı olan mazlum kelimesi ise zulüm görmüş, kendisine zulmedilmiş anlamını taşımaktadır. Dünyamızdaki çağdaş zalimler yani günümüz Firavunları sayılamayacak çoktur. En modern ve insan haklarından yana, özgürlükçü, hak perestiz diyen ülkelerin başındaki yöneticilerin hepsi İsrail-Filistin, Gazze soykırımında görüldü ki gizlenmiş, perdelenmiş ve mantolanmış Firavunlardır. Bunların adını saymaya gerek yoktur. Herkes biliyor ki başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere Rusya, Çin, Hindistan gibi ülkeler bu Firavunluğun başını çekmektedirler. Dikkat ederseniz İsrail’i saymadım, neden derseniz işte cevabı: İsrail ABD’nin şımarık çocuğudur da ondan!

 

Biz, Gazze ve Filistin derken başımıza bir de Suriye çıktı. Suriye’nin başındaki Firavun yaptığı zulmün sonucu olarak kaçmak zorunda kaldı. Nereye gitti dersiniz? Sizce nereye gidebilir? Esed Firavun’u; bir diğer Firavun olan  Putin’inin kucağına sığındı. Bu olay bir kez daha kanıtlıyor ki ak ya da karası fark etmeyen zalimin dostu yine diğer bir zalimdir. Kainatın yaratıcsı ve dizayn edicisi, merhametiyle sevk ve yönlendiricisi, rızık vericisi, programcısı olan Yüce Allah, insanlığın kurtuluş ve yaşayış reçetesi olan açık ve seçik kitabında bize mesajı veriyor: “Allah, inançsızları ve zalimleri asla bağışlamayacaktır. Onlara asla bir çıkış yolu da göstermeyecektir.” (Nisa:168) Doğru yolu bulabilmemiz, yaşamımızı mutlu bir biçiminde yaşayabilmemiz için gecesini gündüzüne katarak çabalayan Allah’ın merhamet elçisi Hz. Muhammed (s.a.v.) de bize şu tavsiyede bulunuyor: “Mazlumun bedduasından sakın. Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur!” (Hadis)

 

Bu ayet ve hadis insanoğluna, yaşarken, yönetirken, yönetilirken dikkat etmesi gereken hayat kuralını emrediyor. Bu kurala kim uymazsa aşağıdaki ünlü bir sözde dile getirildiği bir durumla karşılaşması kaçınılmazdır: “Zulüm ile abat olanın (maddi yönden güç sahibi olmak); akibeti (eninde sonunda, sonu) berbat (savrulmuş, kazancı yele verilmiş, elinden uçup gitmiş, pis, çirkin, iflas etmek) olur!”

 

Evet, zalim Esed gitti, Suriye için bundan sonrası önemlidir. İnşallah iyiye doğru gider ve Suriyeli mazlumlar gün yüzü görür de çektikleri işkence ve zulümlerden kurtulurlar. Onlara gün doğmuş olur.

 

Putinin zalim Esed’i koruyuculuğuna alması yani kucaklaması da bize gösteriyor ki: “Ayıdan post; zalimden dost olmaz!” “Çakalların dostluğu leş görülene kadardır.” Çıkarı söz konusu olduğu an, kolayca seni satar zalim, çıkarcı ve pragmatist!

 

Burada bizi üzen ve dikkat çeken bir nokta da; bu zalim Firavunların (Esed) destekçilerinin üzülerek belirtelim ki Müslüman’ım iddiasında bulunanların olmasıdır. Bakıyorsunuz yıllarca  zalim Esed’i çeşitli sudan bahanelerle ya da mezhep bağnazlığıyla adı “İslam Cumhuriyeti” olan İran gibi bir devletin destek vermesidir. Aklımı oynatacağım, aklımı koru ya Rabb’i! Nasıl oluyor da Müslüman, zulme destek olabiliyor! Allah’ın kitabını okuduğu halde!

 

Allah bize yardım etsin!