04 Aralık 2024

​Yüzyılımızın hastalıkları

 

 

İstisnalar dışında çağımızda insanlar; “insan olma özelliklerini” kaybederek hızla ilerliyorlar! Bir yarış var ortada; insan olma özelliklerini üzerinden atarak/soyutlanarak koşu bandına girip yarışı kazanmaya kendini endeksleyip koşmaya çalışmak; ama nasıl bir yarış? Çıkarı ve iç istekleri için içinden nasıl geliyorsa öyle davranmak! Örneğin insanlığı öldürme, insanlığa zulmetme, insan neslini heveslerine peşkeş çekmek gibi... Zengin olmak, lider olmak, toplumun üzerinde bir güç olmak, erişilmez olmak, geleceğini garantiye alıp güvende yaşamak, iç isteklerine aşırı eğilimli olmak, çıkar düşkünü olmak gibi... İnsanın bu kötü özellikleri, insanlığın köküne kibrit suyu döküyor günümüzde!

 

Bu saymaya çalıştıklarımızın sonucu olarak günümüzde insanlar arası toplumsal ve bireysel savaşlar devam etmektedir. Bir kısım insanlar kendilerini seçkin; diğerler insanları ise ezilmesi hatta yok edilmesi gereken yaratıklar olarak kabul ederler ve bu kabulle yırtıcı hayvanlar gibi davranırlar! Ağızları kanlı ve konuşurlarken dudakları salyalı bir biçimde olan bu vampirlerin ne acıması vardır ne de vicdanları... Bu yaratıkların tek bildiği kendi çıkarlarıdır...

 

Kişi insanım diyor ama insan yavrusunu ya doğarken ya da doğduktan hemen sonra acımasız bir biçimde çıkarı için öldürmekten çekinmiyor! Firavun’un adı çıkmış; günümüzde Firavun’a pabuç bırakmayanlar ne de çoktur! İşte hastanelerde yeni doğan çocukların katledilmesi... İşte evanjelist ABD’nin ve maşası siyonist İsrail’in Orta Doğu’da yaptıkları çocuk öldürmeler! Para babalarının, çocukların görüntülerini üretim ve reklam alanında gösteri materyali olarak  kullanarak insafsızca çıkar elde etmeleri!

 

İnsanların insanları kandırmak için ileri sürdükleri ve işlerine gelince ancak söz konusu ettikleri insan hakları, özgürlükler, acıma, uygarca davranma, saygı kavramları çıkarları varsa vardır; çıkarları yoksa yoktur. Günümüzde ülkeler -istisnalar vardır - çıkarları için Orta Doğu’da olup bitenlere seyirci kalmaktadırlar. Yoksa bu Orta Doğu’daki insanlar insan değil mi? Bunların da bir annesi, babası yok mu? Yakınları yok mu? Daha da önemlisi bunların da aileleri, canları yok mu? Bunlar sizin için neden bir değer oluşturmuyorlar? Kendi çocuklarınıza bir diken battığında neden kıyameti koparıyorsunuz?

 

Hastanelerde bebekleri acımasızca öldüren bir sanığa hakim şunu soruyor: “Senin çocuğun yok mu?” Sanık: ”Çok sevimli bir kızım var!” Hakim: “Bu öldürdüklerinizin yerinde senin kızın olsaydı ne yapardın?” diye soruyor. Sanık susuyor ama ben onun adına cevap vereyim: “Kıyameti koparırdım!”

 

Çıkarcıların felsefesi şudur: “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!” Toplum maalesef bu hale gelmiş günümüzde... Alışmışız hep dışımızdaki ya da uzağımızdakileri eleştiriyoruz. Oysa benzer zalimlikler ve canavarlıklar yanı başımızda yani bizim hastanelerimizde; yani adı Müslüman olanlarca yapılmaktadır! Üstelik konuşurlarken ağızlarından “Allah” adı düşmemektedir! Yalanlarına “Allah’ı” da tanık göstermektedirler!

 

Utanmazlar işledikleri suçlardan yüzleri kızaracağına, burunları yanacağına, bu olaylar kendilerince yapılmamış gibi pişkin pişkin gülüyorlar, gülümsüyorlar ve gayet rahat hareket ediyorlar! Allah’ım biz ne yaman duruma gelmişiz!

 

Aklımızı kullanmamız için bize yardım et Allah’ım!