26 Ocak 2025

Rehineler, anlaşmalar ve Netanyahu-Trump dengesi

 

Gazze’de yaşananlar Filistin halkının yaşadıkları trajediyi derinleştiren yeni bir savaş stratejisi olarak öne çıkıyor. Rehine anlaşması barışın temel şartı olmaktan uzak. Ateşkes daha çok güncel siyasi oyunların bir parçası olarak kullanılmak isteniyor. Netanyahu’nun Filistin’in sesini susturmak için ortaya koyduğu bahaneler barış sürecini baltalıyor. Bu süreçler muhtemelen Trump’ı çok sıkacak. Çatışmanın sona erdirilmesi ötesinde Filistin halkının temel haklarına saygı duyulması şart. Bu olmadan barış asla olmaz.  

 

Batı Şeria Ateşkesin Gölge Tarafı

 

Ateşkesin ilk aşamasında serbest bırakılan 90 Filistinli tutuklu Filistin’in bir zaferi olarak karşılansa da Batı Şeria’daki şiddet bu zaferi gölgeledi. Filistin halkı üzerindeki baskıyı daha da artıran yerleşimcilerin (hırsıların) Filistin köylerine yaptığı saldırılar insani değerlerden yoksun bir savaşın en karanlık yüzünü ortaya koyuyor. Sosyal medyada yayılan köy isimleri üzerinden organize edilen bu provokasyonlar Filistin halkının haklı davasını bastırma çabasının bir parçası ama tabi ki başarılı olma ihtimalleri yok.

 

Batı Şeria abluka altına alınırken İsrail’in yeni tutuklamalar yapması serbest kalan Filistinli esirlerin yerine yenilerini koyma stratejisi olarak değerlendiriliyor. Bu baskıların Filistin halkını yıldıramayacağı tarih boyunca kanıtlanmış bir gerçek oysa. Yahudiler henüz bunu anlayabilmiş değiller.

 

Direniş ve Barbarlık

 

Hamas ve İsrail arasında gerçekleşen esir takası Filistin direnişinin ahlakını bir kez daha gözler önüne seriyor. Serbest bırakılan Filistinli esirlerin bitkin ve ihmal edilmiş halleri İsrail’in baskıcı politikalarının bir göstergesi. Hamas ise esir değişiminde insani değerlere olan bağlılığıyla öne çıkıyor. Çocukları ve kadınları cezaevlerinde tutsak eden bir sistemin karşısında Filistin halkının sevinci ve birliği zaferle kutlanacak bir mesaj veriyor.

 

Filistin halkı bu takasları sadece siyasi bir kazanç olarak değil haklarının ve özgürlük taleplerinin bir sembolü olarak görüyor. Bu moral üstünlüğü, İsrail’in politik hedeflerini sorgulayan bir meydan okuma niteliğinde adeta.

 

İnsani Kriz ve Uluslararası Tepkisizlik

 

Öte yandan Gazze’deki çatışma Filistin halkı için büyük bir insani krize yol açmış durumda. Gazze’de 47 binden fazla insanın hayatını kaybetmesi ve 111 bin kişinin yaralanması savaşın korkunç yüzünü gözler önüne seriyor. Ancak uluslararası toplumun bu insanlık dışı trajediye olan sessizliği Filistin halkının yalnızlığını daha da derinleştiriyor.

 

BM yardım kamyonlarıyla sınırlı desteğini ortaya koyarken Batı dünyasının İsrail’in politikalarına verdiği destek savaşın kırılmasına olan umudu yok ediyor. Filistin halkı direnişiyle bu sessizliğe karşı bir çığılık olmaya devam edecektir.

 

Filistin’in Haklı Davası

 

Netanyahu’nun siyasi manevraları İsrail’in Filistin halkına uyguladığı baskılar ve savaşı yeniden başlatma çabaları sadece bir trajediye değil Filistin’in hak arayışının engellenmesine de işaret ediyor. Ancak Filistin halkı bu haksızlıklara boyun eğmeden kutsal topraklarının özgürleşmesi için direnişini sürdürecektir. Bu direnişin kazananı zaten belli.