Menzili sırat olanın mükafatı berat olur
DİKKAT!
Ağır
mübarek günlerin tam içinden geçiyoruz. Gönül dünyamızın ilk baharından cemreler
düşüyor yüreklerimize. 4 kandilli 3 kardeş olan mübarek 3 ayların ortası Şaban
ayı. Şaban ayının ortası ise Berat Gecesi.
Bu
gece de çözülür alemin bilmecesi.
Dikkat!
Bu gece rahmet gecesi, mağfiret gecesi, takdir gecesi, taksim gecesi, tazim
gecesi.
Şimdi
vakit bu gece inzal buyrulan kerim kitabımızın Duhan Suresinin ilk ayetlerine
kulak verme vakti.
‘’Apaçık
olan kitaba andolsun ki biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz
insanları uyarmaktayız. Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt
edilir.’’
Şimdi
vakit rahmet elçisi, nebiler nebisi (s.a.v) efendimize bütün alıcılarımızı
çevirme vakti
Efendimiz
(s.a.v) şöyle buyurur ‘’ALLAH Teala Şabanın 15.gecesinde dünya semasına iner. Ben-i
kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları bağışlar.’’ (İbn Mace
ikametü’s salat)
‘’Şaban
ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman gecesinde ibadete kalkın ve o gecenin gündüzünde oruç tutun. Çünkü o gece güneş
batınca ALLAH Teala dünyaya en yakın göğe inerek fecir oluncaya kadar: ‘’Benden
mağfiret dileyen yok mu? ona mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu? onu
rızıklandırayım. Bir derde mübtela olan yok mu? Ona kurtuluş vereyim. Şöyle
olan yok mu? Böyle olan yok mu?’’ buyurur. (İbn Mace, 1388)
Dikkat!
Bu gece duaların kabul edildiği mübarek gecelerden biri. Öyleyse hadi hep
birlikte duayı kuşanmaya.
Dikkat!Bu
gece amellerimizin ALLAH Teala’ya arz edildiği gece. Yani niyet ve samimiyet
gecesi.
Dikkat!
Bu gece alemlerde olup bitecek hadiseler için karar gecesi.Bizim için bir
kararda istikrar gecesi.
Dikkat!Bu
gece Şakilerin ve saidlerin belli olduğu .İnsanın ettiğini daha dünyadayken
bulduğu gece.
Dikkat!Bu
gece ecellerin tayin,rızıkların taksim
edildiği gece.
Bu
gece herkese hak ettiği şeylerin takdim edildiği gece.
Dikkat!Bu
gece kıblemizin Kabe-i Muazzama’ya inkilab ettiği gece. Rahman’ın kalplerimizi kabesine rabdettiği gece.
Dikkat!
Bu gece rahmet elçisine şefaat izninin verildiği gece.Ona ümmet olanlara şefaat
beratının verildiği gece
Dikkat!
Bu gece herkesin bağışlandığı fakat Allah’a şirk koşan, anne-babasına isyan
eden, kin tutan, kahinlik yapan, içkiye devam ve zinada ısrar eden asilerin
dışlandığı gece.
FIRSAT
Değerlendirmesini
bilen bahtiyarlar için bu aylar, bu günler, bu geceler ne büyük fırsat. Öyleyse
bize düşen iki şey var. Bu vakitleri nimet bilmek, fırsatı ganimet bilmek.
Unutulmamalıdır
ki ‘’Fırsatın kazası olmaz’’
FITRAT
Mübarek
vakitler bizi önce kendimizden geçirmeli, sonra da kendimize getirmeli. Bizi
aslımıza döndürmeli, özümüze döndürmeli. Bizim lügatımızda aslımızın ve
özümüzün adı fıtrattır. Madem ki Fetret Fıtratın bozulduğu yerde başlar, öyle
ise gelin hep birlikte bu kutlu iklimin bereketi ile fıtratımıza dönelim.
FİRKAT
Asr-ı
Saadet’ten bugüne neler neler kaybettik. Biz modernleştikçe firkatımız da derinleşti.
Biz vuslat bekledikçe payımıza hep
firkat düşüyor.
Ne
kadar da özledik aleme nizam verdiğimiz,
küffarı yere serdiğimiz, zulüm karşısında dimdik durduğumuz, imanımızdan
mülhem bir medeniyet kurduğumuz, büyük fetihlere kafa yorduğumuz, koskoca
dünyaya mührümüzü vurduğumuz o kutlu zamanları.
Evet,
3 asırdır yaşadığımız firkatı tekrar
vuslata çevirmek için berat gecesi önümüzde büyük bir fırsat.
FERYAT
Hepimiz
beşeriz, şaşarız düşeriz. Haddimizi aşarız, günahkarız. İsyankarız, nisyankarız,
lakin rahmanın, nihayetsiz rahmetinden
de ümitvarız. Bu muazzez vakitler ‘’cürmüm ile geldim sana” diyerek huzura
gelenlerin ‘’affım ile geldim sana’’ denilerek huzur ve sürurla döndükleri
vakitlerdir. Her şeyin anahtarı olurda affın ve mağfiretin anahtarı olmaz mı?
Hiç kuşkusuz bağışlanmanın anahtarları nerede,nasıl günah işlediğimizi anlamak,
hatalarımıza karşı vicdanlarımızın iniltilerini dinlemek ve günahlarımızı
gözlerimizin önüne getirerek onlar için inim inim inlemektir. Dememiz o ki; ‘’Feryad etmeyene imdad edilmez.’’
FIRAT
Bu
mübarek günlerde bir gözümüz Dicle olmalı,
bir gözümüz de Fırat. Bu bereketli
nehirlerin mümbid toprakları suladığı gibi bizde gözyaşı nehirleriyle sulamalıyız amellerimizi, dualarımızı.Gönül coğrafyamızda
yaşanan zulüm ve katliamlar karşısında bir gözümüz Dicle bir gönlümüz de Fırat
kesilmeli. Masum bebeklerin arşı titreten çığlıkları gözlerimizi yaşartmamalı bilakis
kurutmalı. Alemi İslam’ın içinde bulunduğu hazin durumu önce etraflıca anlamalı
sonra da evladını kaybetmiş bir anne gibi ağlamalı. Cehennemi bile söndürmeye
muktedir olan gözyaşlarımız elbette bugün içimizi yakan ateşleri de
söndürecektir. Bugün gülersek yarın çok ağlayacağız. Fakat bugün ağlarsak
inşallah yarın hep güleceğiz.
SÜRAT
İçinden
geçtiğimiz rahmet iklimi gönüllerimizi aşk ile coşturmalı. Hepimizi aydınlık yarınlara doğru umutla koşturmalı. Madem ki
harekette bereket vardır öyleyse buyurun hep birlikte koşalım. Rızaya koşalım,
rahmete koşalım, nimete koşalım, ibadete koşalım, Kur’an’a ve sünnete koşalım ve nihayet cennete
koşalım.
MURAT
Amacımızın,
gayemizin, arzumuzun, isteğimizin, hedefimizin ortak adıdır Murat.
Hepimiz
Rabbimizden bermurat olmak isteriz. Namurat olmaktan Allah’a sığınırız. Varmak
istediğimiz, görmek istediğimiz, ermek istediğimiz muradlarımız vardır. İşte
murada ermek, menzile varmak için muhteşem bir fırsat Berat gecesi.
SIRAT
Sırat-ı
müstakim Rahman’ın nimet verdiği bahtiyar
kullarını erdirdiği mübarek
menzil. Asla sapmayan ve şaşmayan dosdoğru bir yol. İnsanın imtihan gereği bazen işleri yolunda olmayabilir.
Fakat insan imanı gereği hep yolda olmalı. Hepimiz elest bezmi istikametinden mahşer
meydanı istikametine seyahat etmekte olan dünya seyahatin aziz ve aciz
yolcuları değil miyiz? Öyle ise yola revan olmaktan başka şansımız var mı?
Davasına ram olanlar, yoluna revan olurlar. Madem ki yolun sonu görünüyor, öyle
ise tüketeceği ve tükeneceği yollardan
uzak durmalı insan.
“Yol
onun, varlık onun, gerisi hep angarya’’
‘’Yol
varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol”
İnsan
yolu bilmeli, yola gelmeli, yolda olmalı, yolda ölmeli.
Fakat yolda kalmamalı. Tarifsiz olsa da ıstırabımız
onun yoludur menzilimiz, sıratımız. Çünkü
öyle bilir ve iman ederiz ki menzili
sırat olanın mükafatları Berat olur.
BERAT
Kırdık
döktük, düştük kalktık, yaktık yıktık, incindik incittik Berat Ya Rabbi!
Bilemedik,
bulamadık, anlamadık, bölemedik, gelemedik Berat Ya Rabbi!
Eremedik,
göremedik, giremedik, varamadık,yoramadık, duramadık Berat Ya Rabbi!
Medyunuz,
mahkumuz, mahrumuz, mahcubuz Berat Ya Rabbi!
Ahımızdan, vahımızdan, eyvahımızdan,
günahımızdan Berat Ya Rabbi!
Aştık,
kaçtık, taştık, düştük Berat Ya Rabbi!
Azabından,
gazabından, ikabından, hesabından Berat Ya Rabbi!
Şehvetten,
şöhretten, servetten, hiddetten, gafletten, afetten, dalaletten, hıyanetten,
musibetten Berat Ya Rabbi!
Farkedemedik,
fıkhedemedik, fikredemedik, zikredemedik, şükredemedik, sabredemedik, azmedemedik
Berat Ya Rabbi!
Murakabe,
muhasebe, muhakeme, mücadele ve mücahade edemedik Berat Ya Rabbi!
Aşıklardan,
sadıklardan, alimlerden, ariflerden, akillerden ve adillerden olamadık Berat Ya
Rabbi!
Davamızdan,
devamızdan, duamızdan, yuvamızdan uzaklaştık Berat Ya Rabbi!
Elimize,
dilimize, belimize, yolumuza ve halimize hakim olamadık Berat Ya Rabbi!
Devran
edemedik, seyran edemedik, ihsan edemedik, ikram edemedik, bayram edemedik
Berat Ya Rabbi!
Yanıldık,
yenildik, yakıldık, yıkıldık, yok olduk, yük olduk Berat Ya Rabbi!