202411 - Vakıf Katılım - Finansal Çözümler (160x600 Sol)
202411 - Vakıf Katılım - Finansal Çözümler (160x600 Sağ)

21 Ekim 2024

​Küresel Medya ve Teknoloji Üzerindeki Güç Dengesi

Yahudi Hakimiyeti ve Müslümanlar İçin Stratejik Adımlar

Amerikan medyası, dünya genelinde geniş bir etki alanına sahip olan bir güç merkezidir. Ancak bu medya organlarıçeşitli grupların değil büyük ölçüde Yahudi sermayesinin kontrolü altındadır. Yahudi iş dünyasındaki dayanışmanın medya ve teknoloji sektörleri üzerindeki belirgin etkilerini ve Müslümanların bu ağır manipülasyon saldırılarından kurtulmak için atmaları gereken stratejik adımları ele almaya çalıştım.

Yahudilerin Dayanışması

Yahudi iş insanlarının iş dünyasındaki başarıları, bireysel yeteneklerden değil, toplumsal dayanışmadan kaynaklanmaktadır. Yahudi iş dünyasında rekabet değilişbirliği esastır. Bu dayanışma sayesinde Yahudiler, medya ve teknoloji gibi stratejik sektörlerde mutlak bir hakimiyet sağlamışlardır. Yahudi iş insanları arasında rekabet değiltam bir işbirliği vardır ve bu iş insanları ya birbirlerinin ortakları ya da akrabalarıdır.

 

Teknoloji Devleri Üzerindeki Yahudi Kontrolü

 

Örneğin dünya genelindeki teknoloji sektörü tamamen Yahudi sermayesinin kontrolü altındadır. Google, YouTube, Microsoft, Facebook gibi teknoloji devleri Yahudiler tarafından kurulmuş ya da Yahudilerin kontrolüne geçmiştir. Bu şirketlerin bilgi yönetimi ve stratejik gücü dünya çapındaki iletişim ve veri akışını yönlendirme yeteneğine sahiptir. Yahudiler, "big data" (büyük veri) aracılığıyla dünya üzerindeki tüm siyasi ve ticari bilgiyi kontrol etmektedir. Bu yetkinlik Yahudi sermayesinin bilişim sektöründe stratejik bir üstünlük kurmasına olanak sağlamıştır.

 

Yahudilerin kontrolündeki bu şirketler, dünyanın en büyük bilişim devleri arasında yer almakta ve yıllık ciroları 1,5 trilyon doları aşmaktadır. Yahudi sermayesinin yönetimindeki bu şirketler dünya çapındaki iletişim ve haberleşmeyi izlemekte ve bilgi akışını yönetmektedir. Bilgiye hakim olan da her şeye hakim olur.

 

Hollywood ve Amerikan Eğlence Sektöründeki Yahudi Hakimiyeti

 

Hollywood tamamen Yahudiler tarafından kurulmuş ve kontrol edilmektedir. Sinema endüstrisi dediğimiz şey zaten Yahudi iş insanlarının kontrolünde gelişmiş ve büyümüştür. Bugün dünya genelinde gösterilen filmlerin %80’inden fazlası Hollywood'da üretilmektedir ve bu filmler Yahudi sermayesinin doğrudan etkisi altındadır. Eğlence sektörü Yahudilerin kültürel emperyalizm ve zihin kontrolü aracı olarak kullanılmaktadır.

 

Amerika’da tiyatro ve müzikallerden başlayarak sinema ve televizyona kadar uzanan tüm eğlence sektörleriYahudi sermayesinin hakimiyeti altındadır. Bu durumsadece Amerika’da değildünya genelindeki eğlence sektöründe Yahudi kontrolünün ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir.

 

Amerikan Medyasındaki Yahudi Sermayesinin Mutlak Gücü

 

1970'lerde Amerikan medyasında 80 büyük medya kuruluşu varken2000'li yıllara gelindiğinde bu sayı hızla azalmış ve 5 büyük holding sektöre tamamen hakim olmuştur. Bu holdinglerin tamamı Yahudi sermayesi tarafından kontrol edilmektedir. Bugün Amerikan medyasının %96’sı Yahudilerin elindedir ve buYahudilerin medyayı stratejik bir hedef olarak nasıl mutlak bir kontrol aracı haline getirdiğini kanıtlamaktadır.

 

Örneğin Reuters haber ajansıYahudiler tarafından kurulmuş ve dünya genelinde finans, ekonomi ve borsa haberlerinin yayılmasında kritik bir rol oynamaktadır. Yahudi Rothschild ailesi daha 19. yüzyılda hızlı haberleşme ağları kurarak finans piyasalarına herkesten önce ulaşmış ve büyük servetler kazanmıştır. Bu güçmedya sektörüne de yansımış ve Yahudilerin medya üzerindeki hakimiyetini pekiştirmiştir.

 

Amerika'daki yaklaşık 1.300 gazeteden sadece %25’i bağımsızdır; geri kalan %75’i Yahudi sermayesinin kontrolündeki gazete zincirleri tarafından yönetilmektedir. Bu da Yahudi iş insanlarının Amerikan medya sektöründeki mutlak hakimiyetini ortaya koymaktadır.

 

Yahudi Egemenliği Tartışılmaz

 

Amerikan medya ve teknoloji sektörleri üzerinde Yahudi sermayesinin etkisi tartışmasızdır. Yahudilerbu alanlarda işbirliği ve dayanışma sayesinde mutlak bir güç kurmuşlardır. Medya ve eğlence sektöründe kurdukları bu hakimiyetsadece ekonomik kazançla sınırlı kalmayıpdünya genelinde kültürel ve stratejik bir etki oluşturmayı hedeflemektedir. Yahudilerin bu sektörlerdeki gücügelecekte de dünya çapındaki siyasi, ekonomik ve toplumsal gelişmeleri yönlendirmeye devam edecektir.

 

Müslümanlar İçin Stratejik Adımlar

 

Yahudi sermayesinin medya ve teknoloji sektörlerinde elde ettiği başarıMüslümanlar için ders niteliğinde bir örnektir. Bu başarıların ardındaki dayanışmastratejik düşünme ve uzun vadeli planlamaMüslümanların da dünya sahnesinde güçlü bir şekilde varlık göstermesi için önemli ipuçları sunmaktadır. Müslümanların kendi potansiyellerini kullanarakbilgi ve teknoloji alanında sağlam adımlar atmaları gerekmektedir. Bu bağlamda Müslümanların izleyebileceği bazı stratejik adımlar şunlardır:

 

1. Eğitim ve Teknolojiye Yatırım Yapmak

 

Müslümanların dünya çapında etkin bir rol oynayabilmeleri için, öncelikle eğitim alanında ciddi yatırımlar yapmaları gerekmektedir. Özellikle teknoloji ve bilgi yönetimi gibi stratejik sektörlere odaklanarakbu alanlarda uzman bireyler yetiştirilmelidir. Üniversitelerde bilgi teknolojileri ve veri bilimi gibi alanlara öncelik verilerekgenç nesillerin bu sektörlerde liderlik yapması sağlanmalıdır. Müslüman ülkelerinbilimsel araştırma ve geliştirme projelerine daha fazla kaynak ayırmalarıdünya genelinde rekabet edebilmeleri için kritik öneme sahiptir.

 

2. Medya ve İletişim Sektöründe Güçlenmek

 

Medyanın gücütoplumların düşünce yapısını şekillendirmede büyük rol oynamaktadır. Müslümanlarkendi kültürlerini, değerlerini ve tarihlerini doğru bir şekilde anlatabilecek daha güçlü ve küresel ölçekli yayınlar yapan medya organlarına sahip olmalıdır. Bu amaçla uluslararası alanda yayın yapan televizyon kanalları, dijital medya platformları ve sosyal medya ağları kurulmalı ve güçlendirilmelidir. Müslüman ülkeler ve iş insanlarıbu sektördeki boşluğu doldurmak adına ortak projeler geliştirmeli ve medya alanında daha etkin olmalıdır.

 

3. Küresel Dayanışma ve İşbirliğini Güçlendirmek

 

Yahudilerin iş dünyasında elde ettiği başarının temelinde, toplumsal dayanışma yatmaktadır. Müslümanlar da benzer bir şekildeküresel çapta dayanışma içerisinde olmalı ve işbirliği yapmalıdır. Müslüman iş insanlarıbirbirleriyle rekabet etmek yerineortak projelerde güçlerini birleştirmeli ve stratejik sektörlerde birlikte hareket etmelidir. Bu dayanışmaözellikle medya ve teknoloji gibi alanlarda Müslümanların daha güçlü bir konuma gelmesine yardımcı olacaktır.

 

4. Uzun Vadeli Stratejik Planlama

 

Yahudilerin bilgi teknolojileri ve medya sektörlerinde kazandığı başarıuzun vadeli planlamanın ve stratejik hedeflerin bir sonucudur. Müslümanlar da kısa vadeli kazançlar yerineuzun vadeli hedefler doğrultusunda hareket etmeli ve sürdürülebilir projeler geliştirmelidir. Bunun için hükümetler, iş insanları ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek ortak stratejiler belirlemelidir. Müslüman toplumlar, küresel gelişmelere uyum sağlayacak şekilde esnek, yenilikçi ve ileri görüşlü olmalıdır.

 

5. Kültürel ve İdeolojik Güçlenme

 

Müslümanlarkendi kültürel miraslarını koruyupbunu dünya çapında etkili bir şekilde tanıtarak kültürel ve ideolojik alanda da güçlenmelidir. Yahudilerin sinema ve eğlence sektörü aracılığıyla kültürel emperyalizm stratejisi izlediği düşünüldüğündeMüslümanların da kendi kültürel değerlerini küresel sahnede görünür kılmaları gerekmektedir. Film endüstrisi, edebiyat, müzik ve diğer sanat dalları bu anlamda önemli araçlardır. Bu alanlarda başarılı projeler geliştirilmeli, uluslararası festivallerde yer alınmalı ve dünya genelinde Müslüman kültürü daha geniş kitlelere ulaştırılmalıdır.

 

6. Teknolojik İnovasyon ve Girişimciliği Teşvik Etmek

 

Müslüman gençler, teknoloji girişimciliği konusunda teşvik edilmelidir. Girişimcilik kültürü yeni fikirlerin ve inovasyonların doğmasını sağlar. Özellikle teknoloji alanında yeni girişimlerin desteklenmesiMüslüman ülkelerin dünya çapındaki etkisini artıracaktır. Devletler ve özel sektör, teknoloji ve inovasyon merkezleri kurarak, genç girişimcilerin önünü açmalı, onların projelerini desteklemelidir. BöyleceMüslüman toplumlar sadece tüketici değilaynı zamanda teknoloji üreten toplumlar haline gelecektir.

 

Sonuç

 

Yahudilerin medya ve teknoloji alanlarındaki baskın durumları ortadadır. Müslümanlar da kendi potansiyellerine ve stratejik hedeflerine odaklanmalıdır. Eğitim, medya, teknoloji ve kültürel alanlarda yapılacak doğru yatırımlar ve stratejik planlamalarMüslümanların dünya çapında daha güçlü ve etkili bir konuma gelmesini sağlayacaktır. Düşmanlık veya karşıtlık üzerinden değilkendi güçlerini inşa ederek ve dayanışma içerisinde hareket ederek, Müslümanlar küresel sahnede hak ettikleri yeri alabilirler.