Küresel Medya ve Teknoloji Üzerindeki Güç Dengesi
Yahudi Hakimiyeti ve Müslümanlar İçin Stratejik Adımlar
Amerikan medyası, dünya genelinde geniş bir etki alanına sahip olan bir güç merkezidir. Ancak bu medya organlarıçeşitli grupların değil büyük ölçüde Yahudi sermayesinin kontrolü altındadır. Yahudi iş dünyasındaki dayanışmanın medya ve teknoloji sektörleri üzerindeki belirgin etkilerini ve Müslümanların bu ağır manipülasyon saldırılarından kurtulmak için atmaları gereken stratejik adımları ele almaya çalıştım.
Yahudilerin Dayanışması
Yahudi
iş insanlarının iş dünyasındaki başarıları, bireysel yeteneklerden değil,
toplumsal dayanışmadan kaynaklanmaktadır. Yahudi iş dünyasında rekabet
değilişbirliği esastır. Bu dayanışma sayesinde Yahudiler, medya ve teknoloji
gibi stratejik sektörlerde mutlak bir hakimiyet sağlamışlardır. Yahudi iş
insanları arasında rekabet değiltam bir işbirliği vardır ve bu iş insanları ya
birbirlerinin ortakları ya da akrabalarıdır.
Teknoloji
Devleri Üzerindeki Yahudi Kontrolü
Örneğin
dünya genelindeki teknoloji sektörü tamamen Yahudi sermayesinin kontrolü
altındadır. Google, YouTube, Microsoft, Facebook gibi teknoloji devleri
Yahudiler tarafından kurulmuş ya da Yahudilerin kontrolüne geçmiştir. Bu
şirketlerin bilgi yönetimi ve stratejik gücü dünya çapındaki iletişim ve veri
akışını yönlendirme yeteneğine sahiptir. Yahudiler, "big data" (büyük
veri) aracılığıyla dünya üzerindeki tüm siyasi ve ticari bilgiyi kontrol
etmektedir. Bu yetkinlik Yahudi sermayesinin bilişim sektöründe stratejik bir
üstünlük kurmasına olanak sağlamıştır.
Yahudilerin
kontrolündeki bu şirketler, dünyanın en büyük bilişim devleri arasında yer
almakta ve yıllık ciroları 1,5 trilyon doları aşmaktadır. Yahudi sermayesinin
yönetimindeki bu şirketler dünya çapındaki iletişim ve haberleşmeyi izlemekte
ve bilgi akışını yönetmektedir. Bilgiye hakim olan da her şeye hakim olur.
Hollywood
ve Amerikan Eğlence Sektöründeki Yahudi Hakimiyeti
Hollywood
tamamen Yahudiler tarafından kurulmuş ve kontrol edilmektedir. Sinema
endüstrisi dediğimiz şey zaten Yahudi iş insanlarının kontrolünde gelişmiş ve
büyümüştür. Bugün dünya genelinde gösterilen filmlerin %80’inden fazlası
Hollywood'da üretilmektedir ve bu filmler Yahudi sermayesinin doğrudan etkisi
altındadır. Eğlence sektörü Yahudilerin kültürel emperyalizm ve zihin kontrolü
aracı olarak kullanılmaktadır.
Amerika’da
tiyatro ve müzikallerden başlayarak sinema ve televizyona kadar uzanan tüm
eğlence sektörleriYahudi sermayesinin hakimiyeti altındadır. Bu durumsadece
Amerika’da değildünya genelindeki eğlence sektöründe Yahudi kontrolünün ne
kadar güçlü olduğunu göstermektedir.
Amerikan
Medyasındaki Yahudi Sermayesinin Mutlak Gücü
1970'lerde
Amerikan medyasında 80 büyük medya kuruluşu varken2000'li yıllara gelindiğinde
bu sayı hızla azalmış ve 5 büyük holding sektöre tamamen hakim olmuştur. Bu
holdinglerin tamamı Yahudi sermayesi tarafından kontrol edilmektedir. Bugün
Amerikan medyasının %96’sı Yahudilerin elindedir ve buYahudilerin medyayı stratejik
bir hedef olarak nasıl mutlak bir kontrol aracı haline getirdiğini
kanıtlamaktadır.
Örneğin
Reuters haber ajansıYahudiler tarafından kurulmuş ve dünya genelinde finans,
ekonomi ve borsa haberlerinin yayılmasında kritik bir rol oynamaktadır. Yahudi
Rothschild ailesi daha 19. yüzyılda hızlı haberleşme ağları kurarak finans
piyasalarına herkesten önce ulaşmış ve büyük servetler kazanmıştır. Bu güçmedya
sektörüne de yansımış ve Yahudilerin medya üzerindeki hakimiyetini
pekiştirmiştir.
Amerika'daki
yaklaşık 1.300 gazeteden sadece %25’i bağımsızdır; geri kalan %75’i Yahudi
sermayesinin kontrolündeki gazete zincirleri tarafından yönetilmektedir. Bu da
Yahudi iş insanlarının Amerikan medya sektöründeki mutlak hakimiyetini ortaya
koymaktadır.
Yahudi
Egemenliği Tartışılmaz
Amerikan
medya ve teknoloji sektörleri üzerinde Yahudi sermayesinin etkisi
tartışmasızdır. Yahudilerbu alanlarda işbirliği ve dayanışma sayesinde mutlak
bir güç kurmuşlardır. Medya ve eğlence sektöründe kurdukları bu hakimiyetsadece
ekonomik kazançla sınırlı kalmayıpdünya genelinde kültürel ve stratejik bir
etki oluşturmayı hedeflemektedir. Yahudilerin bu sektörlerdeki gücügelecekte de
dünya çapındaki siyasi, ekonomik ve toplumsal gelişmeleri yönlendirmeye devam
edecektir.
Müslümanlar
İçin Stratejik Adımlar
Yahudi
sermayesinin medya ve teknoloji sektörlerinde elde ettiği başarıMüslümanlar
için ders niteliğinde bir örnektir. Bu başarıların ardındaki dayanışmastratejik
düşünme ve uzun vadeli planlamaMüslümanların da dünya sahnesinde güçlü bir
şekilde varlık göstermesi için önemli ipuçları sunmaktadır. Müslümanların kendi
potansiyellerini kullanarakbilgi ve teknoloji alanında sağlam adımlar atmaları
gerekmektedir. Bu bağlamda Müslümanların izleyebileceği bazı stratejik adımlar
şunlardır:
1.
Eğitim ve Teknolojiye Yatırım Yapmak
Müslümanların
dünya çapında etkin bir rol oynayabilmeleri için, öncelikle eğitim alanında
ciddi yatırımlar yapmaları gerekmektedir. Özellikle teknoloji ve bilgi yönetimi
gibi stratejik sektörlere odaklanarakbu alanlarda uzman bireyler
yetiştirilmelidir. Üniversitelerde bilgi teknolojileri ve veri bilimi gibi
alanlara öncelik verilerekgenç nesillerin bu sektörlerde liderlik yapması
sağlanmalıdır. Müslüman ülkelerinbilimsel araştırma ve geliştirme projelerine
daha fazla kaynak ayırmalarıdünya genelinde rekabet edebilmeleri için kritik
öneme sahiptir.
2.
Medya ve İletişim Sektöründe Güçlenmek
Medyanın
gücütoplumların düşünce yapısını şekillendirmede büyük rol oynamaktadır.
Müslümanlarkendi kültürlerini, değerlerini ve tarihlerini doğru bir şekilde
anlatabilecek daha güçlü ve küresel ölçekli yayınlar yapan medya organlarına
sahip olmalıdır. Bu amaçla uluslararası alanda yayın yapan televizyon
kanalları, dijital medya platformları ve sosyal medya ağları kurulmalı ve güçlendirilmelidir.
Müslüman ülkeler ve iş insanlarıbu sektördeki boşluğu doldurmak adına ortak
projeler geliştirmeli ve medya alanında daha etkin olmalıdır.
3.
Küresel Dayanışma ve İşbirliğini Güçlendirmek
Yahudilerin
iş dünyasında elde ettiği başarının temelinde, toplumsal dayanışma yatmaktadır.
Müslümanlar da benzer bir şekildeküresel çapta dayanışma içerisinde olmalı ve
işbirliği yapmalıdır. Müslüman iş insanlarıbirbirleriyle rekabet etmek
yerineortak projelerde güçlerini birleştirmeli ve stratejik sektörlerde
birlikte hareket etmelidir. Bu dayanışmaözellikle medya ve teknoloji gibi
alanlarda Müslümanların daha güçlü bir konuma gelmesine yardımcı olacaktır.
4.
Uzun Vadeli Stratejik Planlama
Yahudilerin
bilgi teknolojileri ve medya sektörlerinde kazandığı başarıuzun vadeli
planlamanın ve stratejik hedeflerin bir sonucudur. Müslümanlar da kısa vadeli
kazançlar yerineuzun vadeli hedefler doğrultusunda hareket etmeli ve
sürdürülebilir projeler geliştirmelidir. Bunun için hükümetler, iş insanları ve
sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek ortak stratejiler belirlemelidir.
Müslüman toplumlar, küresel gelişmelere uyum sağlayacak şekilde esnek,
yenilikçi ve ileri görüşlü olmalıdır.
5.
Kültürel ve İdeolojik Güçlenme
Müslümanlarkendi
kültürel miraslarını koruyupbunu dünya çapında etkili bir şekilde tanıtarak
kültürel ve ideolojik alanda da güçlenmelidir. Yahudilerin sinema ve eğlence
sektörü aracılığıyla kültürel emperyalizm stratejisi izlediği
düşünüldüğündeMüslümanların da kendi kültürel değerlerini küresel sahnede
görünür kılmaları gerekmektedir. Film endüstrisi, edebiyat, müzik ve diğer
sanat dalları bu anlamda önemli araçlardır. Bu alanlarda başarılı projeler
geliştirilmeli, uluslararası festivallerde yer alınmalı ve dünya genelinde
Müslüman kültürü daha geniş kitlelere ulaştırılmalıdır.
6.
Teknolojik İnovasyon ve Girişimciliği Teşvik Etmek
Müslüman
gençler, teknoloji girişimciliği konusunda teşvik edilmelidir. Girişimcilik
kültürü yeni fikirlerin ve inovasyonların doğmasını sağlar. Özellikle teknoloji
alanında yeni girişimlerin desteklenmesiMüslüman ülkelerin dünya çapındaki
etkisini artıracaktır. Devletler ve özel sektör, teknoloji ve inovasyon
merkezleri kurarak, genç girişimcilerin önünü açmalı, onların projelerini
desteklemelidir. BöyleceMüslüman toplumlar sadece tüketici değilaynı zamanda
teknoloji üreten toplumlar haline gelecektir.
Sonuç
Yahudilerin
medya ve teknoloji alanlarındaki baskın durumları ortadadır. Müslümanlar da kendi
potansiyellerine ve stratejik hedeflerine odaklanmalıdır. Eğitim, medya,
teknoloji ve kültürel alanlarda yapılacak doğru yatırımlar ve stratejik
planlamalarMüslümanların dünya çapında daha güçlü ve etkili bir konuma
gelmesini sağlayacaktır. Düşmanlık veya karşıtlık üzerinden değilkendi
güçlerini inşa ederek ve dayanışma içerisinde hareket ederek, Müslümanlar
küresel sahnede hak ettikleri yeri alabilirler.