202411 - Vakıf Katılım - Finansal Çözümler (160x600 Sol)
202411 - Vakıf Katılım - Finansal Çözümler (160x600 Sağ)

29 Ekim 2024

İsrail, Batı için artık sürdürülemez bir projedir

İsrail-Gazze savaşı yalnızca bölgesel bir çatışma olarak değil, İsrail'in caydırıcılık kapasitesi ve sürdürülebilirliği açısından büyük bir test haline geldi. Bir yılı aşkın süredir devam eden bu savaş İsrail'in askeri güç sınırlarını ortaya koyarken Filistin direnişi ise güç kazanmaya devam ediyor. İsrail'in önceki savaşlarındaki hızlı zaferlerine karşılık bu savaş İsrail'in geçmişteki başarılarını gölgede bırakan ve İsrail’i varoluşsal krize sürükleyen bir süreç olmuştur.

 

Gazze'de Başarısız Olan İsrail Stratejisi

 

İsrail'in modern tarihteki askeri zaferlerinin tamamı hızlı ve kısa süren savaşlardır. Özellikle 1948’deki savaş ve 1967'deki Altı Gün Savaşı İsrail'in kısa sürede elde ettiği büyük zaferler arasında sayılmaktadır. Ancak bu sefer durum farklı. İsrail son 30-40 yıldır sürekli devlet dışı aktörlerle savaştığı için hiçbirini kesin bir zafer ile bitiremedi. Bugün de Gazze, İsrail'in muazzam askeri gücüne karşı direnmeye devam ediyor. İsrail’in bu süreçte denediği bütün stratejiler başarısız oldu. İsrail'in hava saldırıları, kara operasyonları, denizden abluka ve bütün işgal girişimleri Gazze'de başarısız oldu. Filistin direnişi İsrail'in çok gerisinde olan askeri ve teknolojik gücüne rağmen gerilla taktikleri ve halkın desteği sayesinde İsrail ordusuna karşı büyük bir mücadele sergilemektedir. İsrail'in katliamları, ağır saldırı ve suikastları bekledikleri sonuçları getirmiyor. Filistinliler adeta öldükçe çoğalarak dönüyor.

 

Gazze'deki bu başarısızlık İsrail'in askeri caydırıcılığına yönelik büyük bir darbe vurdu. İsrail'in bölgesel güvenlik stratejisi hızlı ve etkili askeri operasyonlarla düşmanlarını kısa sürede alt etmek üzerine kuruludur. Ancak Gazze'deki durum bu stratejiyi yerle bir etti.   

 

İsrail'in Kısıtlı Hareket Alanı

 

Filistin direnişi İsrail'in tüm askeri gücüne rağmen hala ayakta ve Gazze'deki halk desteğiyle varlığını sürdürüyor. İsrail, Gazze'de direnişe karşı askeri manada büyük başarılar elde edemedi. Hiçbir savaşı kadınları ve çocukları katlederek kazanamazsınız. Bu durum İsrail'in savaş yeteneğinin sorgulanmasına yol açıyor.  

 

Filistinliler için Gazze sadece bir şehir değil aynı zamanda direnişin simgesidir. Her ne kadar Gazze uluslararası arenada sıkışmış ve şimdi darmadağınık edilmiş bir şehir olarak görülse de direnişin sembolü haline gelmiştir. Şehir direniyor ve İsrail 1 yıldan fazla süredir bu küçük şehri kontrol altına alamadı. Gazze diye yazılıyor ama direniş diye, mücadele diye, onur diye okunuyor. Bizim okumaktan, takip etmekten yorulduğumuz soykırımları onlar her şeyleri ile yaşıyor olmalarına rağmen direniyorlar.

 

İsrail'in askeri operasyonlarının sonucunda ortaya çıkan yıkım Filistin halkının üzerindeki etkiyi artırıyor ve direnişi daha da güçlendiriyor. İsrail’in yıkımları direnişi panikletmiyor. İsrail'in üstün teknolojiye dayalı askeri gücü Gazze sokaklarının direnişi karşısında çaresiz kalıyor. Filistin bu direnişe daha uzun yıllar devam edebilir ama İsrail'in bu savaşı ne kadar uzatırsa uzatsın kazanamayacağını artık bütün dünya görüyor. İsrail, savaşı bitirme gücünden ve zafere ulaşmaktan aciz bir noktada artık.

 

İsrail'in Amerikan Yardımlarına Bağımlılığı ve Sürdürülebilirlik Sorunu

 

İsrail, geleneksel olarak ABD'nin güçlü müttefiklerinden biri olmuştur. ABD de İsrail'in  başta askeri yardımlar ve ekonomik destek olarak her anlamda yanındadır. İki güç birbirini kullanıyor, ikisinin de farklı gerekçeleri var. Ancak İsrail'in ABD'ye olan bağımlılığı özellikle  Gazze savaşıyla birlikte daha belirgin hale geldi. İsrail, savaşta beklenen zaferi elde edemediği için ABD'nin askeri ve ekonomik desteğine daha fazla ihtiyaç duyuyor.

 

ABD'nin İsrail'e yaptığı askeri yardımlar, her yıl milyarlarca dolar olarak Amerikan vatandaşlarının vergileriyle finanse edilmektedir. Ancak bu yardımların sürdürülebilirliği bugün Amerika’da da tartışılmaktadır. ABD kamuoyunda İsrail'e yapılan yardımların sorgulanması ve Filistin meselesine yönelik daha eleştirel yaklaşımlar hızla artıyor. Özellikle genç nesiller arasında İsrail'e olan destek azalmaktadır ve bu durumda gelecekte ABD-İsrail'in kirli ittifakı için olumsuz etkileri olacaktır. İsrail'in ABD'ye olan bağımlılığı İsrail’i çok kısa bir süre sonra çok ciddi bir açmaza sürükleyecektir.   

 

İsrail'in İç Krizi: Toplumsal ve Ekonomik Sarsıntılar

 

İsrail'in savaş stratejisindeki başarısızlıkları sadece askeri cephede değil, iç siyasette ve ekonomide ciddi krizlere yol açıyor. İsrail'de yaşanan çatışmalar, İsrail şehirlerini vuran roketler, savaşın ekonomisi ve psikolojisi nedeniyle yaklaşık 800.000 İsrailli ülkeyi terk etmiştir. Bu durum İsrail'in geleceği açısından ciddi bir tehdittir.  İsrail’in mevcut durumu Yahudi toplumu içindeki derin sosyal bölünmeleri, artan tersine göçü ve siyasi-ekonomik istikrarsızlıkları daha da derinleştirmektedir.

 

İsrail'in ekonomisi savaşın yarattığı yıkım ve artan askeri harcamalar nedeniyle zor günler geçiriyor. İlerleyen süreçte Yahudiler bunu daha çok hissedecek. İsrail ordusu Gazze'de bir yıl süren savaşa rağmen bir sonuç elde edememiş ve bu durum ekonomiyi olumsuz yönde etkilemiştir. Dalgalar halinde yayılan iflaslar İsrail ekonomisinin kırılganlığını ortaya koyuyor. Ekonomik daralma toplumun genel moralini olumsuz yönde etkilemekte ve daha fazla dış göç oluşumlarına zemin hazırlamaktadır.

 

Lübnan Cephesi ve İsrail'in Çok Cepheli Savaşı

 

İsrail’in Gazze cephesinde olduğu gibi Lübnan'da da benzer sorunlarla karşı karşıya kalma riski var. Lübnan'daki Hizbullah, İsrail'e karşı güçlü bir direniş hareketi olarak kendini konumlandırdı. İsrail'in Gazze'de yaşadığı askeri açmaz, Lübnan cephesinde çok daha keskin bir şekilde yansıyacaktır. Bu durum İsrail için çok cepheli bir yenilgiye dönüşebilir. İsrail ordusunun hem Gazze hem de Lübnan'da aynı anda etkili bir mücadele yürütmesi imkansız.  Lübnan cephesi, İsrail'in caydırıcılık stratejisini daha da zorlayacak bir faktördür. Çünkü Hizbullah'ın İsrail sınırındaki varlığı ve güçlü silahlanması İsrail için büyük bir tehdittir. Biz yakın süreçte İsrail içlerine yönelik Hizbullah operasyonlarını görebiliriz. 

 

İsrail Sürdürülemez Bir Projedir

 

İsrail-Gazze savaşı, İsrail'in caydırıcılığını bitirmiş ve İsrail'in uzun süreli sürdürülebilir bir devlet yapısı olup olmadığının sorgulanmasına neden olmuştur. Bu, İsrail iç kamuoyunda da çokça tartışılmaktadır. İsrail'in askeri gücü ve stratejisi Gazze gibi küçük bir bölgede bile zafer elde edememektedir. Filistin direnişi ise İsrail'e karşı güçlü bir direniş hareketi olarak varlığını sürdürüyor ve İsrail'in savaş stratejisini yerle bir ediyor.

 

İsrail'in ABD'ye olan bağımlılığı askeri ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından büyük bir sorun teşkil etmektedir. ABD'nin yardımı olmasa İsrail'in bu savaşları finanse etmesi ve askeri operasyonların sürdürülmesi mümkün olmayacak. Ancak ABD kamuoyunda İsrail'e yönelik destek ve Filistin meselesine yönelik eleştirilerin artmasıyla birlikte İsrail'in işi daha da zorlaşacak.  İsrail'in iç krizleri, özellikle toplumsal ve ekonomik anlamda derinleşmektedir. Yahudi toplumunun parçalanması, dünyada Yahudiler için en tehlikeli ülkenin İsrail haline gelmesi, artan göç ve ekonomik zorluklar İsrail'in tehdit eden unsurlar arasında yer alıyor.  İsrail, artık sürdürülebilir bir proje olmaktan çıkmıştır ve artık ömrünün son demlerini yaşamaktadır.