Haritanın Kalbindeki Ülke: Filistin
Lise Gençliği İçin Tarihsel Bir Farkındalık Yazısı
Dünya haritasını açın. Ortasına bir pusula koyun. Ucunu Akdeniz’e,
Ortadoğu’ya, Afrika’nın kuzeyine, Asya’nın derinliklerine çevirin. İşte tam
ortada Filistin duruyor.
Bu küçük ülke, neden binlerce yıldır savaşların, barışların, peygamberlerin,
kralların, komutanların ve halkların merkezinde oldu? Neden herkes orayı almak,
orada kalmak ya da orayı korumak istedi?
Filistin’in bu kadar çok şeyin merkezinde olmasının nedenlerini lise
düzeyindeki genç kardeşlerimiz düşünsel bir derinlikle anlamaya çalışalım.
Bir Yol Ayrımında: Coğrafya ve Strateji
Filistin’i anlamanın ilk yolu, haritaya iyi bakmaktan geçer. Bu toprak,
sadece bir ülke değil; yolların, ticaretin, orduların ve fikirlerin kavşağıdır:
- Doğu Akdeniz’in Kapısıdır:
Limanlar, ticaret yolları ve deniz hâkimiyeti için vazgeçilmezdir.
- Batı Asya’nın Ucudur: Asya
içlerinden gelen tüm yollar burada denize ve Afrika’ya açılır.
- Suriye ile Mısır’ın Tam Ortasındadır: Bu iki büyük merkez arasındaki geçittir.
- Asya ile Afrika Arasında Bir Köprüdür: Kıtalar arası bağlantının en canlı
noktasıdır.
- Tarihin Büyük Ticaret Yolları Buradan Geçer: Baharat ve İpek Yolu’nun uğrak noktasıdır.
Bugün bile bu özellikler değişmedi. Modern yollar, boru hatları, hava
üsleri ve dijital ağlar hâlâ Filistin coğrafyasının etrafından şekilleniyor.
Tarihin Derin Katmanları: Peygamberlerden
İmparatorlara
Filistin'in tarihine baktığımızda, sadece coğrafyanın değil, inancın ve
fikirlerin de merkezi olduğunu görürüz:
- Bereketli Hilal’in Ucu: Tarımın
doğduğu yerlerden biri.
- Hz. Süleyman’ın Krallığı: Kudüs,
tevhid inancının merkezi oldu.
- Babil Sürgünü: Yahudi
tarihi burada kırıldı.
- Persler ve Romalılar: Tarihin
en büyük iki büyük imparatorluğu burada çarpıştı.
- Sasani-Bizans Savaşı:
Filistin, doğu-batı mücadelelerinin aynasıydı.
- Hz. Ömer’in Barışçı Fethi: İslam’ın
adaletle gelişinin simgesi oldu.
- Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü Alması: Direniş ve vakarın zirvesi.
- Yavuz Sultan Selim ile Osmanlı Dönemi: Filistin, 400 yıl boyunca İslam dünyasının
güvenli limanıydı.
Bugün Kudüs’ün, Gazze’nin ya da Batı Şeria’nın adı geçince sadece şehir
isimleri değil, binlerce yıllık bir tarih konuşur aslında.
Haritaya Bak, Hikâyeyi Oku
Sevgili genç kardeşim,
Tarihi anlamak, bugünü çözmenin anahtarıdır. Filistin sadece bir haber başlığı,
bir savaş alanı ya da bir "uzak ülke" değildir. Filistin, aslında
haritanın tam ortasında duran bir vicdan terazisidir. Adaletin, stratejinin,
inancın, direnişin ve insanlık onurunun tartıldığı bir yerdir.
Bir gün haritaya tekrar baktığında, sadece şekillere değil; o şekillerin
anlattığı büyük hikâyeye de bak. İşte o zaman Filistin’i, dolayısıyla dünyayı
daha iyi anlayacaksın.
Bir
Haritanın Ortasında Parçalanan İnsanlık
Bugün
Filistin’e bakarken yalnızca geçmişin izlerini değil, aynı zamanda günümüzün en
büyük adalet sınavlarından birini de görmeliyiz: Gazze Soykırımı.
2023
yılının son aylarından itibaren dünyanın gözü önünde yüzbinlerce sivilin
üzerine bombalar yağdı, on binlercesi katledildi. Okullar, hastaneler, camiler
ve çocuk yuvaları hedef alındı.
Uydu
görüntülerinde sadece enkaz değil, insanlık onurunun çöküşü de vardı.
Çünkü
orada sadece bir coğrafya değil, merhamet, adalet ve vicdan da bombalandı.
Artık
“Neden bu kadar önemli?” sorusu yerine şunu sormak zorundayız:
“Ben
bu yıkımın neresindeyim? Sessiz kalanlardan mı, yoksa sesini yükseltenlerden
mi?”
Gazze
bize, sadece haberlerde izlenen bir trajedi değil; bizi sınıflarda, evlerde,
sokaklarda sınayan bir ahlâk sorusudur.
İnsanlar
enkaz altındayken, susmak tarafsızlık değil, bir taraf olmaktır.
Artık
bu soruların cevabını erteme zamanı değil.
Sevgili
kardeşim,
Sen
artık bir tarih okuyucusu değil, bir tarih taşıyıcısısın.
Gördüklerinden
kaçma.
İzlediklerin
karşısında “Bu beni ilgilendirmez” deme.
Çünkü
Gazze’de parçalanan sadece bedenler değil; insanlığın ortak kalbidir.
Ve
o kalbin onarımı senin duyarlılığınla başlayabilir.
Yaz.
Çiz.
Konuş.
Anlat.
Sakın
susma.
Sadece
bir ülkeyi değil, bir değerler dünyasını savunuyorsun:
Adaleti,
merhameti, barışı, vicdanı.