202501 - Vakıf Katılım - Masrafsız Bankacılık

18 Ocak 2025

Elhamdulillah: Gazze'nin yalnız kazandığı zafer

Gazze, tarihin belki de en adaletsiz savaşını tek başına kazandı. Bu cümle bir hakikati ifade etmekle birlikte, derin bir sitemin de yükünü taşıyor. Bir yanda dünyanın en güçlü ordularından biri; modern teknolojiye, devasa bir silah endüstrisine ve uluslararası desteğe sahip bir devlet: İsrail. Diğer yanda ise abluka altında, en temel insani haklardan dahi mahrum bırakılmış, her yönden kuşatılmış bir halk: Gazze. Bu dengesizlik karşısında kazanan tarafın Gazze olması, sadece askeri bir mucize değil aynı zamanda ahlaki bir ders, insanın direnci ve inancın zaferidir.

Bir Zaferin Hikayesi

Gazze, bu savaşta tam anlamıyla yalnızdı. Bombalar yağarken, çocuklar enkaz altında can verirken dünyanın sessizliği sürekli bir yankı gibi Gazze sokaklarında dolaştı. Liderler suskun, uluslararası kurumlar etkisiz ve kamuoyu dağılmıştı. Buna rağmen Gazze halkı tarihin gördüğü en büyük direniş destanını yazdı. İsrail’in bütün askeri gücü, sınırsız finansal kaynakları ve uluslararası koruma şemsiyesi Gazze’yi dize getiremedi. Ne kadar sıkıştırsa sıkıştırsınlar, ne kadar zulmederlerse etsinler Gazze boyun eğmedi.

Gazze tamamen işgal edilmek istendi. Edemediler. Gazze, Yahudi yerleşimcilere açılmak istendi. Yapamadılar. Gazze’de direnişin kökü kazınmak istendi. Tam aksine, her bir fert bir direniş neferi oldu. Gazze’yi susmaya zorladılar. Gazze haykırdı.

Bu zafer, sadece bir toprak parçasının korunmasından ibaret değildir. Bu zafer, adaletin, insanlık onurunun ve haklının zaferidir. Zulme karşı direnişin mücadeleyle değil, imkansız denileni gerçekleştirerek kazanılabileceğini göstermektedir.

Dış Dünyanın Sessizliği

Gazze’nin bu savaşta yalnız kalışı aslında dünyanın vicdanına çekilmiş bir çiziktir. Adalet nutukları atan liderler, hak savunuculuğuyla övünen uluslararası kurumlar savaşı izlemekle yetindi. Gazze’nin çığlıkları duvarlara çarptı ve yankısı yine Gazze sokaklarına döndü. Bir çocuğun kanı akarken, bir annenin feryadı göklere yükseldiğinde, dünyanın gözleri kör, kulakları sağır oldu. Bu suskunluk Gazze’nin zaferini daha anlamlı kıldı. Çünkü bu zafer yalnızlığına rağmen boyun eğmeyen bir halkın hikayesidir.

Ancak bu sessizlik unutulmayacak. Gazze’nin yaraları sarılırken, dünyanın bu suskunluğu da tarihin kara sayfalarına kaydedilecek. Bugün Gazze kazandı, ama insanlık bu savaşta kaybetti.

Askeri Dengesizlik ve Stratejik Dersler

Bir savaşı anlamak için rakamlara bakılır. İsrail, son teknolojik silahlarla donanımlı bir orduya sahip. Hava kuvvetlerinden nükleer caydırıcılığa, sınırsız bir finansal desteğe kadar her şeyi var. Gazze ise abluka altında, en temel insani kaynaklardan dahi yoksun bırakılmış bir halkı barındırıyor. Bir tarafın elinde modern füzeler, tanklar ve dronlar varken, diğer tarafın cephaneliği iman, cesaret ve kararlılıktı.

Bu savaşta İsrail şok ve dehşet stratejisiyle Gazze’yi dize getirmeyi planladı. Ama unuttukları bir şey vardı: Direniş, teknolojik güçle değil, haklılıkla kazanılır. Yeraltı tünelleri, el yapımı füzeler ve gerilla taktikleriyle çıkan Gazze İsrail’in devasa ordusunu yavaşlatmayı ve durdurmayı başardı. Bu stratejik zafer askeri literatüre altın harflerle yazılacak bir ders niteliğindedir.

Bundan Sonra Ne Olacak?

Gazze, zafer kazandı ama mücadele bitmedi. İsrail, yenilgiye rağmen Gazze’yi izole etmeye ve abluka politikasını sürdürmeye çalışacaktır. Yeniden inşa süreci uluslararası yardımlarla mümkün olsa da bu yardımların gerçekten Gazze halkına ulaşması için daha fazla diplomatik baskı gereklidir.

Ancak bu savaş, İsrail için de çok daha zor bir geleceğin kapısını araladı. Çünkü bu savaşta sadece Gazze kazanmadı; insanlık uykusundan uyanmaya başladı. Artık dünyanın sessiz kalması daha zor olacak. Gazze tüm mazlum halklar için bir umut, zalimlere karşı ise bir korku sembolü haline geldi.

Gazze’nin zaferi, sadece bir halkın davası değil, insanlığın onuru için verilen bir mücadeledir. Bu zafer, kaybedilen çocukların, yıkılan evlerin ve akıtılan kanın unutulmayacak bir mirasıdır.

Elhamdulillah

Şehitlerin kanıyla sulanan ve zaferle taçlanan bu kutlu direnişe selam olsun. Gazze’nin büyüyen onuruna selam olsun. Hakikatin peşinde olan tüm insanlığa selam olsun.