Eğitimde yönlendirme
Bilindiği üzere toplumun gelişip
ilerlemesinde, refah seviyesinin yükselmesinde, kalkınmasında eğitim temel
etkenlerdendir. Eğitim, bireylere gerekli bilgiler vererek onları yönlendirip
hayata hazırlamaktır. Toplumun bireylerinin mutlu olmaları, hayat
standartlarını yakalayabilmeleri amacıyla eğitim sırasında öğrencilerin çeşitli
aşamalardan geçirilerek hangi meslekler alanında eğilimlerinin olduğunu tespit
ederek başarılı olacakları meslekleri tercih etmelerini sağlamak gerekir. Bu
olguya biz eğitimde yönlendirme diyoruz. Ülkelerin kalkınıp gelişmesinde
yönlendirmenin önemi büyüktür. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanun’un 6.
maddesinde bu konuyla ilgili hükümler yer alır: “Madde 6 – Fertler,
eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda
çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler. (Değişik:
16/8/1997 - 4306/3 md.) Milli eğitim sistemi, her bakımdan, bu yöneltmeyi
gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Bu amaçla,
ortaöğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeflerine uygun düşecek
şekilde hazırlık sınıfları konulabilir. Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde
rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından
yararlanılır.”
Bu maddeye göre sistemin
düzenlenmesi gerekir. Ancak üzülerek belirtiyorum ki söz konusu bu hükme göre
etkili ve işe yarar bir sistem geliştirip uygulanamamıştır. Yani kağıt üzerinde
var; ancak uygulamada yok! Bu öyle kolay bir iş değildir elbette... Birçok
yönden sıkıntıları vardır. Ancak önemli işler, zorluklara katlanılarak
yapılmalıdır.
Bu işin içinde velilerin
bilgilendirilip ikna edilmeleri, öğrencilerin gelecekleri ile ilgili
aydınlatılıp inandırılmaları için çok çaba harcamak var. Öğrenci, hangi
meslekte başarılı ve mutlu olacağını bilmeli ve ona göre rotasını çizmelidir.
Bu yapılmaz ya da gerekli önem verilmezse günümüzde olduğu gibi üniversite
kapısında bekleyen gençlerimizin sayısı artacak ve mutsuz, boşta gezen ve
bunalım geçiren bir gençlikle karşı karşıya kalacağımız kaçınılmaz olur.
İşe, ciddi bir şekilde dört elle
sarılmalı, gerekli özveriye katlanılmalıdır. Avrupa ülkelerinde bu konuya önem
verilmektedir. Yöneltme kararı alındıktan sonra tavizsiz uygulanmaktadır. Veli
ya da öğrencinin kabul etmeme gibi bir lüksü yoktur.
Avrupa ülkelerinde genel öğretim
okullarında meslekler hakkında bilgi verme işi bir meslek seçmesi istenen
öğrencilerle mülakat şeklinde yapılmaktadır. Ayrıca, çocukları öğrenimlerini
bitirecek ana-babalar için oturumlar, orta ve yüksekokul öğrencileri için seri
konferanslar, meslek sergileri, filmler düzenlenmekte, basında makaleler, radyo
ve televizyonda röportajlar yayınlanmakta, öğretmenler ve iktisadi kuruluşlarca
konferanslar verilmekte ve bazı kuruluşlara açıklamalı ziyaretler
yapılmaktadır. (Milli Eğitim Dergisi, sayı: 148)
İngiltere’de “Merkez Rehberlik ve Gençlere İş Bulma Kurulu,” broşürler,
monografiler, duvar tabloları, dergi, rehber, filmler vasıtasıyla çeşitli
meslekler hakkında aydınlatıcı bilgiler yayınlamaktadır. Buna ek olarak ordu,
bazı sanayi kuruluşları, ticarethaneler ve meslek kuruluşları da mesleklerle
ilgili broşürler dağıtmaktadır. Sergi ve konferanslar düzenlemektedir.
Okullarda, radyo ve televizyonda öğrenciler ve ana-babalar için konuşmalar
yapılmaktadır. Sanayi, bilim ve ticaret kurumlarına ziyaretler teşvik
edilmektedir” (Milli Eğitim Dergisi, sayı: 148)
Ülkemizde sadece “mesleğe
yöneltme” adı altında öğrenciyi merkeze alan sistemli ve tutarlı bir yöneltme
ve yönlendirme yaklaşımına pek rastlanmamaktadır. 4306 sayılı kanunda
“İlköğretimin son ders yılının (8. sınıf) ikinci yarısında öğrencilere
ortaöğretimde devam edebilecek okul ve programların hangi mesleklerin yolunu
açabileceği ve bu mesleklerin kendilerine sağlayabileceği yaşam standardı
konusunda tanıtıcı bilgi vermek üzere rehberlik servislerince gerekli
çalışmalar yapılır.” hükmüne yer verilmiştir .(Milli Eğitim Dergisi, sayı: 148)
Kısaca bizde “Kellim kellim la
yenfe’” (Konuş konuş yararı yok!”)sözü geçerliliğini korumaktadır.