Asla Pes Etmeyen Bir Komutanın Hikayesi
Yahya el Sinvar kelimenin her anlamı ile bir liderdi. Öyle bir lider ki; Ordunun en önünde askerleriyle omuza savaşan, göğsünü siper eden, fedakarlığın en yücesini gösteren bir komutan. Mescid-i Aksa'nın gölgesinde zulme karşı direnişin sembolü. O, yalnızca bir komutan değil, bir umuttu. Halkın gönlünde yanmakta olan bir direniş meşalesiydi. Şehitler yaşarken olduklarından daha fazla şehit olduklarında halklar için umut olurlar. Aynı Şeyh Ahmet Yasin gibi, Abdulaziz Rantissi gibi, İsmail Heniye gibi Yahya el Sinvar da şehadetinden sonra daha bir büyüyecek, daha bir devleşecek.
Yahya
el Sinvar, hayatını kahramanca yaşadı. Vatan sevgisi onun omuzlarında bir
bayrak gibi dalgalanırdı. Direnişi sadece bir görev olarak görmedi; onu bir
ibadet gibi yaşadı. Öyle bir yüreği vardı ki düşmanla yüzleşirken korkunun ne
olduğunu bilmezdi. Son çatışmasında nelerin yaşandığını az çok gördük; bütün
çatışmalarda böyleydi. 7 Ekim’den biliyoruz biz onu. Allah için, Mescid-i Aksa
için, vatan için bir ömür geçirdi ve ömrü bu yolda son buldu. Zaferin ya da
şehadetinin peşindeydi ve o zaferi şehadet olarak buldu Gazze sokaklarında.
Yahya
el Sinvar liderdi ve asker gibi cephenin en önünde savaşırken şehit düştü. Bir
komutandı ama bir asker gibi savaştı. Ve sonunda bir asker gibi kahramanca can
verdi. Onu vuranlar belki onu dünyevi
anlamda susturdu ama Yahya el Sinvar'ın kahramanlığı ve mücadelesi asla ölmedi.
Onu öldürenler direnişi öldüremedi. Yahya el Sinvar'ın şehadeti direnişe yeni
bir nefes kattı. Halkın yüreğinde filizlenen özgür sevda daha da güçlendi. Biz
bunu Şeyh Ahmet Yasin, Rantissi ve Heniye sonrasında da gördük.
Bu
ne ilk ne de son kahraman şehidimiz. Daha önce de güzel liderler, güzel
komutanlar şehit olmuştu. Ama her fırsatta direniş yeni aşamalara geldi. Her
bir şehit bereketi ile direnişi suladı ve bu direniş asla sona ermedi. Yahya el
Sinvar da bu halkın cesur bir evladı olarak kendinden öncekiler gibi kahramanca
savaştı, kahramanca şehit oldu.
Yahya
el Sinvar'ın adı Mescid-i Aksa'nın taşlarına, Kudüs'ün sokaklarına, mazlumların
dualarına yazıldı. O, sadece bir direniş lideri değil; gelecek nesiller için
bir kahraman, bir ilham kaynağı oldu. Şehadetiyle gençlere seslendi: "Asla
pes etmeyin! Zulmün şiddetine boyun eğmeyin! Çünkü hak olan mücadele zulüm sona
erene kadar devam edecek."
Yahya
el Sinvar, Allah'ın rızası için savaştı ve O'na şehit şehit yaklaştı. Onun şehadeti
direnişin daha da büyümesi için bir
tohumdur. Onun şehadeti gelecek nesillere cesaret verecek. Nesillere nasıl
mücadele edilmesi gerektiğini de, nasıl bir güzel şehadete koşulabileceğini de
göstermiş oldu.
Yahya
el Sinvar, bir kahramandı. Kahramanca yaşadı, kahramanca şehit oldu.
**
NOTLAR
1.
Düşmanın
bana verebileceği en büyük hediye beni öldürmektir. Doğal sebeplerden
ölmektense şehit olmayı tercih ederim. —Şehit Kumandan Yahya Sinwar
2.
İslam
dünyasındaki gafiller ve hainler bitmeden bir halt edeceğimiz yok. Eğer İslam
dünyasının harekete geçmesini istiyorsak artık herkes kendi tuttuğu takımın
eleştirisini yapmaya başlasa iyi olur. Takım evet. Takım tutar gibi
yapıştığımız ülkeler, liderler, cemaatler, vakıflar, şeyhler, önderler...
3.
Yahya
el Sinvar'ın şehit olduğu bina İsrail'in en önemli askeri birliklerinin olduğu
ve sıcak çatışmaların sürekli yaşandığı bir yer. Adam işte adam; cihadın en ön
safında savaşan kahraman bir lider. Ona da bu yakışırdı.
4.
Yahya
el Sinvar'ın mübarek naaşını araştıran teröristlerin şehidin cebinden
çıkarttığı ilk nesnenin TESBİH olması karşısında ona atılan iftiraları
düşünmedim değil; Allah'a nasıl hesap vereceksiniz nasıl? Cihada kuşanmış
bedeni ile, yiğitçe savaşarak, silahı ve tesbihi ile Rabbine gitti.
5.
Kassam
Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde’nin geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmadan şu kısmı
yeniden vurgulamakta fayda var: “Eğer suikastler direnişi sona erdirseydi, 90
yıl önce İzzettin el Kassam şehit olduğunda direniş biterdi.”
6.
Beyaz
sakalı, üzerinde hücum yeleği, başında poşusuyla bir aslan! Teslim olmamış,
boyun eğmemiş! Adının bir önemi var mı? Selam olsun ona ve tüm şehitlerimize!
7.
Alman
Ordusu da İsrail ile beraber savaşıyor Alman Donanması'na ait Ludwigshafen am
Rhein (F264) fırkateyni, İsrail ordusunun son saatlerde 4 tank kaybettiği
Lübnan'daki Naqoura Labounneh bölgesi yakınlarında bir İHA'yı düşürdü.
Almanya'nın İsrail'e yardım etmek için UNIFIL'i bir paravan olarak
kullandığından her zaman şüpheleniyordum ama şimdi bu doğrulandı.