vakıf katılım sizde ailedensiniz
vakıf katılım sizde ailedensiniz

Fransa'da artan borç yükü nedeniyle bütçe hazırlamakta zorlanan hükümetler devriliyor

Fransa'da artan borç yükü nedeniyle bütçe hazırlamakta zorlanan hükümetler devriliyor
Haber Tarihi : 09 Eylül 2025 13:48:29
Son Güncelleme Tarihi : 00 00 0000 00:00:00

Avrupa Birliği'nin (AB) ikinci büyük ekonomisi Fransa'nın artan kamu borçlarıyla mücadelesi sürerken ülkeyi içinde bulunduğu krizden çıkaracak bütçe hazırlamakta zorlanan hükümetler devriliyor.

2026 bütçesi konusunda muhalefetle uzlaşamayan Başbakan François Bayrou hükümeti dün Ulusal Meclis'te yapılan güven oylamasından geçemeyerek selefi Michel Barnier hükümeti gibi düştü.

AB üyesi ülkeler arasında kamu borcunun gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının en fazla olduğu ülkeler içinde Fransa, yüzde 116 ile Yunanistan (yüzde 155) ve İtalya'nın (yüzde 135) ardından üçüncü sırada yer alıyor. Fransa aynı zamanda bu yıl beklenen yüzde 5,6 bütçe açığı ile AB içinde ön sıralarda bulunuyor.

Hükümet, kamu borcunu çevirebilmek için tasarruf tedbirleri uygulamak isterken hazırlanan bütçe tasarısı muhalefet tarafından 'kemer sıkma politikaları' olarak nitelendiriliyor.

Son olarak, yaklaşık 43 milyar avro tasarruf öngören Bayrou'nun 2026 bütçesi de muhalefetin sert tepkisi ile karşılaşınca kendi inisiyatifiyle hükümeti güven yoklamasına götüren Bayrou istediğini alamadı.

Oylamada 194'e karşı 364 milletvekili Bayrou hükümetine güven oyu vermedi.

Böylece Emmanuel Macron'un 2022'de yeniden cumhurbaşkanı seçildikten sonra peş peşe atadığı başbakanlar Elisabeth Borne, Gabriel Attal ve Michel Barnier'nin ömrü sırayla 1 yıl 7 ay, 8 ay ve 3 ay olurken dün düşürülen Bayrou hükümeti ise yaklaşık 9 ay görevde kalabildi.

Bütçe konusu, muhalefet ile hükümet arasındaki temel anlaşmazlık konularından biri olmaya devam ederken, geçen yılki seçimler sonrası oluşan parçalı meclis tablosu da bütçe konusunda istikrarlı adımları atacak çoğunluk hükümetlerinin kurulmasını zora sokuyor.

- Macron'un kararıyla gidilen erken seçimler parçalı meclis tablosu çıkardı

Macron, aşırı sağın oylarını yükselttiği 2024 Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin ardından siyaset arenasına 'netlik' kazandırmak için parlamentoyu feshederek erken genel seçime gitti.

Haziran ve Temmuz 2024'te yapılan iki turlu seçimlerde Macron'un partisi oy kaybederken, muhalefetteki aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) ile Sosyalist Parti (PS) oylarını artırdı ancak hiçbir parti ya da ittifak mecliste salt çoğunluğu elde edemedi.

Solcu Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakının en fazla sandalye elde ettiği seçimler, Fransız tarihinin en parçalı meclis tablosunu çıkardı ve mecliste aşırı sağ, sol ve merkez sağ olmak üzere 3 ana blok oluştu.

Ayrıca Macron, parlamentoda sahip olduğu nispi çoğunluğu kaybetti.

Anayasaya göre dilediği kişiyi başbakan atama yetkisi olan Macron, siyasi geleneklere uygun şekilde en çok milletvekili olan parti ya da gruptan başbakan atamak yerine, meclisin en küçük partilerinden Cumhuriyetçilerden ılımlı bir isim olan Michel Barnier'yi 5 Eylül 2024'te başbakan atadı.

Barnier'nin kurduğu azınlık hükümetinde, seçimin kazananı sosyalistlerden ve aşırı sağcılardan hiçbir isim yer almazken, Barnier, 'seçimin kaybedenlerinden' oluşan bir koalisyon hükümetine başkanlık etti.

Böylece yarı başkanlık sistemi ile yönetilen ve güçlü bir yürütme erki için inşa edilen 5. Cumhuriyet düzenine sahip Fransa'da bir azınlık hükümeti göreve geldi.

Barnier hükümetine tepki gösteren muhalefet Macron'u 'mağlup' çıktığı sandık sonuçlarını yok saymakla ve ülkeyi siyasi istikrarsızlığa sürüklemekle suçladı.

- 2025 bütçesi nedeniyle Barnier'nin merkez sağcı azınlık hükümetinin ömrü kısa sürdü

Seçimlerden yaklaşık iki ay sonra kurulabilen Barnier hükümetine seçimin galibi solcu ittifak en başından itibaren karşı çıkarken, aşırı sağcılar gensoru önergesi sunmayarak hükümete örtülü destek verdi.

Kamu borçları ile darda olan ve 2025 bütçesinin onaylanması seçimler nedeniyle geciken ülkede Barnier'nin ilk zorlu sınavının bütçe tasarına ilişkin görüşmeler olacağı biliniyordu.

Barnier'nin 40 milyar avro tasarruf ve 20 milyar avro vergi artışı öngördüğü bütçe tasarısında solcular ve aşırı sağcılar hükümetle uzlaşamadı.

Bunun üzerine, solcular ve 3 aydır hükümete örtük destek veren aşırı sağcılar Barnier'ye karşı gensoru önergesi sundu.

Mecliste 4 Aralık'ta yapılan gensoru oylaması 311 milletvekilinin desteğiyle Barnier hükümetinin sonunu getirdi, 1962'den sonra Fransa'da ilk kez bir hükümet muhalefetin gensoru önergesi ile düşürüldü.

- 2026 bütçesi de François Bayrou hükümetinin sonunu getirdi

Barnier hükümetinin düşmesi Fransa'nın bir süre hükümetsiz kalacağı endişesi yaratırken, Macron'a yönelik istifa çağrıları da arttı.

Ancak ülkede yaşanan siyasi krizlerin 'sorumlusu' olarak görülen Macron görev süresinin dolacağı 2027 yılına kadar istifa etmeyeceğini yineledi.

Tekrar seçime gidebilmesi için anayasaya göre en az bir yıl beklemesi gereken Fransa Cumhurbaşkanı yeni bir ismi başbakanlık koltuğuna getirmek için yaklaşık iki hafta siyasi parti liderleri ile müzakerede bulundu.

Mecliste en fazla sandalyenin sahibi olan solcu NFP ittifakı 'hükümet kurmaya hazırız' mesajı verse de Macron tercihini yine aşırı sağın 'hayır' demeyeceği merkez sağcı bir isimden yana kullandı.

Merkez sağcı Demokrat Hareket (MoDem) partisi üyesi François Bayrou 13 Aralık 2024'te başbakanlık koltuğuna getirildi.

Bayrou hükümetinin de önündeki zorlu sınav bütçe konusu oldu. Son haftalarda sosyal medya kullanıcılarının ve muhalif siyasilerin 2026 bütçe planına karşı seslerini yükseltmesi ve hükümete karşı harekete geçmesi çağrısı yapması, Başbakan Bayrou'nun da bütçe çıkmazı nedeniyle düşürülen selefi Michel Barnier ile aynı kaderi paylaşabileceğinin sinyali oldu.

Bazı resmi tatillerin kaldırılması ile 43 milyar avro civarında tasarruf yapılmasını içeren ve Fransızların tepki gösterdiği 2026 bütçesinin görüşülmesi öncesi hükümeti dün güven oylamasına götüren Bayrou istediğini alamadı ve düştü.

- Bayrou sonrası olası senaryolar

Hükümetin dünkü güven oylamasına takılmasının ardından topun sahasına düştüğü Macron'un önünde 3 seçenek bulunuyor, yeni bir başbakan ataması, erken genel seçime gitmesi veya istifa etmesi.

Macron'un 2027'deki cumhurbaşkanlığı seçimine kadar koltuğunu bırakması veya meclisin feshedilmesi halinde gidilecek seçimlerin de uzlaşının kolay olacağı bir siyasi tablo yaratması beklenmiyor.

Bayrou hükümeti sonrası olası senaryolar arasında en güçlü seçenek Macron'un yeni bir başbakan ataması olarak öne çıkıyor.

Macron'un üçüncü kez merkez sağcı bir başbakan denemesi yapabileceği belirtilirken solcu ittifakın en büyük partilerinden Sosyalistler hükümet kurma görevine hazır oldukları mesajını veriyor. Fakat Sosyalistlerin kemer sıkma önlemlerine karşı çıkması ve bunun yerine vergilerin artırılmasını tercih etmesinin, Fransa'da ekonomideki karamsarlığı daha da ağırlaştırmasından endişe ediliyor.

Öte yandan aşırı sağcılar, derhal meclisin feshedilmesini isterken, kurulacak herhangi bir hükümete karşı gensoru önergesi sunacakları tehdidinde bulunuyor.