Bakan Işıkhan'dan çalışma saatlerine ilişkin açıklama

Bakan Işıkhan'dan çalışma saatlerine ilişkin açıklama
Haber Tarihi : 04 Şubat 2025 21:17:58
Son Güncelleme Tarihi : 00 00 0000 00:00:00

"İlerleyen zamanlarda esnek çalışma ve hibrit modellerin yaygınlaştırılması yönünde çalışmalarımız olacak" diyen Bakan Işıkhan, yeni çalışma modellerine yönelik çalışmaların gerçekleştirildiğini belirtti.



Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yapay zekadan, esnek çalışma saatlerine kadar birçok merak edilen konuda önemli değerlendirmelerde bulundu. "Esnek çalışma ve hibrit modellerin yaygınlaştırılması yönünde çalışmalarımız olacak" diyen Bakan Işıkhan'ın açıklamaları bu şekilde:

Yapay zeka


Teknoloji ve yapay zekâ artık sadece bir yenilik değil, çalışma hayatını ve iş gücü piyasalarını doğrudan değiştiren ve dönüştüren bir özelliğe sahip olmaya başladı. Bizler de bu dönüşümü tabii bir tehdit olarak değil, bir fırsat olarak görüp bu değişimin ortaya çıkarmış olduğu faydaları da görmek ve yararlanmak istiyoruz.

Ulusal İstihdam Stratejimizde ilk kez yapay zekâ kavramına özel bir başlık açtık ve bunun da çalışma hayatına olabilecek etkilerini de dikkate almak zorundayız aslında. Yapay zekâ çok önemli bir gelişme. Öncelikle şunu da vurgulamak isterim ki, özellikle teknoloji devrimleri, özellikle yapay zekâ, her zaman iş gücü piyasalarını ve çalışma hayatını etkilemiştir. Endüstri devrimini düşünün. Burada buhar makinesi sanayiyi değiştirdi. Elektriğin fabrikalara girmesiyle birlikte üretim hızlandı.

Çalışma hayatında da özellikle bilgisayarlar çalışma hayatına girmesiyle birlikte dijitalleşme daha da fazla olmaya başladı. Demek ki teknoloji girdiği her ortamda çalışma hayatı başta olmak üzere tüm yapıları, sistemleri, fabrikaları, üretim yerlerini değiştiriyor. Eğer gerekli önlemleri almazsak, burası bizim için çok önemli. Birçok sektörün çalışma dinamikleri değişebilir. Bazı meslekler kaybolabilir ve iş gücü katılımında yeni zorluklarla karşı karşıya kalabiliriz.

"Yenilikçi müfredatları geliştiriyoruz"

İşte biz de önümüzdeki beş yılı dört yılı hedefleyen ulusal istihdam strateji belgemizde de bunlara dikkat ettik ve değişimin olası risklerini analiz ettik ama bu olası riskleri de iyi bir şekilde yönetmemiz gerekiyor. Bu konuda ne yapıyoruz diye düşünebilirsiniz. Özellikle ilk politika alanımız olan iş gücü piyasalarında yeşil ve dijital dönüşüm ile beceri uyumunun geliştirilmesi politika alanının altında şu çalışmaları inşallah önümüzdeki dört yıl içinde gerçekleştireceğiz.

Yapay zekâ ve dijital beceriler kazandıran eğitim programlarını hayata geçiriyoruz. Üniversiteler, meslek liseleri ve iş dünyası ile birlikte yenilikçi müfredatlar geliştiriyoruz. Dijitalleşme ve otomasyonun getirdiği riskleri yönetmek için sektör bazlı beceri uyum programları geliştireceğiz.

Artık biliyorsunuz geleneksel mesleklerin bazıları günden kaybolmaya başlıyor. Biz de aslında ortaya çıkacak yeni mesleklere yönelik de hazırlıklarımızı yapmamız gerekiyor. Dijital ekonominin fırsatlarını değerlendirmek istiyoruz. Özellikle gençlerimizi ve kadınlarımızı yapay zekâ, büyük veri analitiği ve siber güvenlik ve yeşil ekonomi alanında istihdama hazırlıyoruz ve bu yöndeki programlarımızı da işlevsel hale getirmek için gerekli adımları atıyoruz.

'Güçlendirmek zorundayız'

Dijitalleşen çalışma hayatında tabii ki düşünülebilir ki işçi hakları ve sosyal güvenlik mekanizmalarını da güçlendirmek zorundayız. Yapay zeka gelebilir, robotlar üretebilir. Çalışma hayatımızın belki 5 yıl sonrasında robotlarla birlikte bu ortamda, stüdyoda birlikte çalışabileceğimiz co-workerlar olacak, arkadaşlarımız olacak ama işçi hakları ne olacak, sosyal güvenlik hakları ne olacak çalışanlarımızın bu dönüşüm sonrasında? Bunu da çok iyi analiz etmemiz gerekiyor. Bu yönde de tabii en önemli başlıklardan bir tanesi hukuki düzenlemeler yapmak.

Özellikle mevzuat kapsamında düzenlemeler yaparak ortaya çıkan bu değişiklere karşı da çalışanlarımızın hem sosyal güvenlik hem de çalışma hayatına yönelik haklarının korunması noktasında da çalışmalarda bulunmamız gerekiyor.

Rekabetçi, adil ve kapsayıcı bir model 


Dünyada artık gündeme gelen ve en çok tartışılan iki kavram var. Birincisi yenilikçilik, bir diğeri rekabet. Bu iki sihirli kavramı biz iyi bir şekilde yönetip bunlardan da faydalanmak istiyoruz. Özellikle insan kaynağımızı teknolojiyle entegre etmenin yollarını İŞKUR aracılığıyla bulmaya çalışıyoruz.

Tabii burada rekabetçi, adil ve kapsayıcı bir model oluşturulması için de çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Her zaman olduğu gibi tüm sektörlerde olduğu gibi biz seyirci olmayı değil o oyunda oyun kurucu ve aynı zamanda geleceği inşa etmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Hem bizi dinleyen vatandaşlarımıza hem de gençlerimize geleceğimizin meslekleri neler olacak gibi bir küçük bir başlık açmak istiyorum ki İŞKUR aracılığıyla, kamu istihdam kurumumuz İŞKUR aracılığıyla artık meslek kurslarımızı, eğitimlerimizi bu çerçevede şekillendirmeye başladık. Bakın teknoloji ve dijitalleşme, sadece bir iki örnek vereceğim. Siber güvenlik uzmanlığı, veri bilimciliği, metaverse uzmanlığı. Sağlık biyoteknoloji alanında genetik mühendisliği, yaşlanma bilim uzmanı, genontoloji ve geriatri. Yenilenebilir enerji ve çevre, enerji mühendisliği, iklim değişikliği analistleri, atık yönetim uzmanlığı gibi yeni meslekler ortaya çıkmaya başlıyor.

Eğitim ve üreticilik alanında da oyun geliştiriciliği ve içerik üreticiliği gibi meslekler ortaya çıkıyor. Robotik ve otomasyon alanında da robotik mühendisliği, otonom araç uzmanlığı. Artık biliyorsunuz yurt dışında otobüslerin kendi başlarına hareket edebileceği sistemler kurulmaya başlıyor. Otobüs bir noktadan başlayacak, yolcularını alacak ama şoför olmayacak.

Böyle bir yapay zekanın egemen olduğu, hükmettiği bir dünyaya doğru gidiyoruz aslında. Son olarak tarım ve gıda teknoloji alanında dikey tarım uzmanlığı, laboratuvar gıda mühendisliği, hizmet sektöründe de dijital pazarlama uzmanlığı, yaşam koçluğu, wellbeing dediğimiz özellikle refah ve iyilik halini artıran uzmanlıklar geleceğin meslekleri olarak belki ismini yeni yeni sizin de yeni duyduğunuz meslekleri kamuoyuyla paylaşıyoruz. Biz bu mesleklere gençlerimizi, kadınlarımızı hazırlamak zorundayız. Bakanlık olarak da bu noktada çerçeve bu çerçevede de çalışmalarımıza ağırlık veriyoruz.


Biraz önce ifade ettim aslında hem yapay zeka, dijital dönüşüm, yeşil ekonomi kavramlarının artık hem ekonomide ve çalışma hayatının birçok noktasında işlevsel olmaya başladığını görüyoruz.

Tabii biz bunu şeyde özellikle COVID-19 pandemisi süreci içerisinde uzaktan çalışma, hibrit ve esnek çalışma modellerini deneme fırsatımız oldu aslında. Bizler de ulusal istihdam stratejimiz belgemizde bu dönüşümü dikkate alarak yeni nesil çalışma modellerine yönelik çalışmalar gerçekleştirdik.

Esnek ve hibrit modeli çalışma yaygınlaştırılacak

Bu çerçevede artık klasik anlamda çalışan memnuniyeti, iş yaşam dengesi gibi geleneksel yapılarla çalışma hayatını yönetmemiz oldukça zor. Verimlilik de öyle, verimliliği de dönüştürmemiz gerekiyor, ölçmemiz gerekiyor. Bu yüzden çalışma hayatında da sizin de ifade ettiğiniz yeni modellerin ortaya çıkması kaçınılmaz. Bu çerçevede üç ana başlığımız söz konusu.

Birincisi esnek çalışma ve hibrit modellerin yaygınlaştırılması yönünde çalışmalarımız olacak. Özellikle bilişim, finans, eğitim, danışmanlık ve hizmet sektöründe hibrit ve uzaktan çalışma modellerinin yerleşmesi amacıyla yasal çerçeveyi hazırlayacağız.

Uzaktan çalışmanın biraz önce söylediğim işçi hakları üzerindeki etkilerini göz önüne alarak sosyal güvenlik ve çalışma süreleri ile ilgili düzenlemeler gerçekleştirilecek. Dijitalleşmeye uyumlu çalışma şekillerinin desteklenmesi, bu çerçevede serbest ve proje bazlı çalışma modellerine yönelik teşviklerimizi daha da artıracağız.


 Çalışma saatlerine ilişkin açıklama

Platform ekonomisi sizin de çok iyi bildiğimiz çok önemli bir ekonomi haline gelmeye başladı. E-ticaret, serbest çalışma, dijital hizmetler olarak gruplandırabileceğimiz bu alanda çalışanların haklarının güvence altına alacak mekanizmaların oluşturulması yönünde çalışmalarımız olacak. Son olarak da iş yaşam dengesinin güçlendirilmesi için de yapacağımız çalışmalardan sadece bir iki örnek vereceğim.

Çalışanların verimliliğini artıracak, tükenmişlik sendromunu önleyecek yeni uygulamalar teşvik edilecektir. Özellikle iş yerindeki mobbing, ayrımcılık gibi uygulamalara asla izin verilmeyecek.

Bu konuda da yasal düzenlemeleri gerçekleştireceğiz ve geliştireceğiz. Çalışma saatleri de esnek mesai düzenlemeleri ve kısmi çalışma alternatiflerini de sektör bazında ele alarak tekrar bir düzenleme içerisinde bulunacağız.

İşkur Gençlik Projesi

Cumhurbaşkanımızın kamuoyuyla paylaştığı İŞKUR Gençlik Projemizin gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.

Bu program özellikle üniversite öğrencilerinin eğitimlerini aksatmadan hem iş hayatına hazırlanmalarını sağlamak hem de üniversitelerine aynı zamanda harçlıklarına da bir miktar katkıda bulunmak amacıyla geliştirdiğimiz bir program oldu.

Gençlerimiz için İŞKUR tarafından gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda gençlerimizin iş hayatına atılmalarındaki en önemli sıkıntılardan bir tanesi iş tecrübesizliğiydi. Tecrübe yok. Üniversite eğitim hayatı boyunca bir iş ortamına giremediği için de mezun olur olmaz iş dünyası doğal olarak soruyor, "Tecrübeniz var mı?" diye. Tabii gençlerin büyük bir kısmı da ne yazık ki bu sebepten dolayı istihdama giremiyordu.

Biz de bu programla birlikte öğrencilerimiz okurken deneyim kazanacak, çalışma disiplini edinecek ve iş hayatına çok daha donanımlı bir şekilde girmelerine katkı sağlayacağız. Üniversite öğrencilerimiz haftada 3 gün, en fazla 3 gün çalışacak şekilde tecrübe sahibi olmalarını biz bu programla hedefliyoruz.

Öğrencilerimizin günlük ücreti 1083 lira olarak belirlenmiştir. Ayda 5 gün çalışan bir öğrenci 5 bin 415 lira, 14 gün çalışan bir öğrenci ise 15 bin 162 lira gelir elde edebilecektir. Rakamları düşündüğümüzde bir öğrenci için ne kadar anlamlı olduğunu görebiliyoruz.

Biz de öğrenci olduk. Sizler de öğrenci oldunuz. Ailelerimizin desteğiyle işte devletimizin verdiği burslarla ve kredilerle büyüdük. Ama İŞKUR Gençlik Projemizle birlikte biz üniversite öğrencilerimize aslında çifte bir yarar sağlıyoruz.