Enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifi, Komisyonda

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Nevzat Şatıroğlu, enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeleri içeren teklifte yer alan Çevresel Etki Değerlendirmesiyle (ÇED) ilgili düzenlemelere ilişkin, "ÇED ile ilgili süreç 6 ay sürer, 9 ay ya da 1 yıl sürer, biz buna asla dokunmadık. Biz sadece ÇED sürecine dokunmadan diğer izin süreçlerinin de eş zamanlı yürütülmesini murat ettik." dedi.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda, enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeleri içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin, tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Teklifin tümü üzerinde söz alan CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, söz konusu kanun teklifinin doğa tahribatının önünü açtığını savundu.

Arslan, "İşin özünde yüzyıllar önce dikilmiş, dededen toruna geçmiş zeytinliklerin talan edilmesi, yok edilmesi var, geri dönülemez tahribatlar var." ifadesini kullandı.

Teklifte yer alan ÇED düzenlemelerini eleştiren Arslan, "ÇED, doğayı, insanı, yaşamı olası olumsuzluklardan korumak için bir planlama sürecidir. Siz bir planlama sürecini illa bir süreye sıkıştırmaya çalışıyorsunuz. Süreye sıkıştırdınız, yeterli elamanınız var mı? Bunun altyapısını hazırladınız mı? Yok. Susacak bürokrat, karar veremeyecek siz buna 'gizli onay' diyeceksiniz. Bu adamı genel müdür yapacaksınız, ÇED'e imza atmayacak, suskun kalacak, biz de bunu 'olumlu' olarak kabul edeceğiz. Bunu kabul etmemiz mümkün değil." diye konuştu.

İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz ise zeytine hem dini hem de milli hassasiyetler yönünden herkesin sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Madenciliğin doğru noktada yapılması gerektiğine işaret eden Uz, "Zeytin ağacını köklerinden söküp başka bir yere götürdüğünüzde size yine yeşerir ama asla ürün vermez. Sadece süs olarak kullanılır bir hale gelir. Orada 'zeytin ağaçlarını taşıyoruz, başka yere koyacağız' demek çok doğru değil." değerlendirmesinde bulundu.

Teklifteki ÇED düzenlemelerini eleştiren Uz, ÇED raporu verilmesinin öneminin teklifin ilk maddesiyle ortadan kaldırıldığını savundu.

- "Anlam karmaşasını ortadan kaldırmak için yapılan bir değişiklik"

Başkan Varank, Uz'un konuşmasının ardından, teklifte ÇED'in süresinin kısaltılmasıyla ilgili bir hususun olmadığını belirtti. Varank, Enerji Bakan Yardımcısı Nevzat Şatıroğlu'ndan düzenlemeyle ilgili milletvekillerine bilgi vermesini istedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Nevzat Şatıroğlu da "ÇED'in prosedürleri, ÇED'in oluşması esnasında görüş alınacak kurum ve kuruluşlarda hiçbir değişiklik yok. ÇED ile ilgili süreç 6 ay sürer, 9 ay ya da 1 yıl sürer, biz asla buna dokunmadık. Biz, sadece ÇED sürecine dokunmadan diğer izin süreçlerinin de eş zamanlı yürütülmesini murat ettik." şeklinde konuştu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Endüstriyel Yatırımlar ÇED Dairesi Başkanı Fatih Selimoğlu da ÇED'le ilgili yönetmeliğin 1993'te yürürlüğe girdiğini anımsattı.

ÇED'le ilgili düzenlemeye ilişkin Selimoğlu, "Burada sadece anlam karmaşasını ortadan kaldırmak için yapılan bir değişiklik var. Süreçlerle, ek listelerle ilgili bir değişiklik yok sadece anlam karmaşasını ortadan kaldırmaya yönelik bir değişiklik." dedi.

Yeni Yol Partisi Ankara Milletvekili Mesut Doğan, madencilik faaliyeti yürütülecek alanlardaki zeytin ağaçlarının taşınmasıyla ilgili düzenlemeye ilişkin, "Şimdi, siz, o zeytinle geçimini temin eden ailelerin çocuklarının bu attığınız adım sonucunda nasıl bir anlayışa kapılacaklarını düşünüyor musunuz? 'Bana ait olan zeytini devlet güçlüden yana yer alarak elimden aldı, demek ki kazanmak için ya da hedefe ulaşmak için her yol mübahtır' eğitimini vermiş oluyorsunuz. Bunu da kabul etmek mümkün olmaz." diye konuştu.

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, kanun teklifinin içerisinde yer alan ÇED ile ilgili düzenlemeleri eleştirerek, ÇED üzerinde daha önce değişikliklerin yapıldığını ancak bu değişikliklerin yetmediğini söyledi.

Akın, "Jet hızıyla ruhsat vermek için bir tedbir almış durumdasınız. Bizim algımız şu; bu ülkede hızlandırılmış şekilde ÇED süreci yürütülmek isteniyor. Maksimum 4 ay içerisinde bitirilecek, herhangi bir yetkili bu konuda 'olur', 'olmaz' raporu vermiyorsa zaten geçerli hale gelecek, fiilen önü açılacak anlamına geliyor." ifadelerini kullandı.

- "Ciddi ve gerçek yatırımcıyı görmek istiyoruz"

Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu, muhalefet milletvekillerinin teklifin geri çekilmesine yönelik söylemlerine tepki gösterdi.

Çolakoğlu, Türkiye'de işletme izni almış birçok maden işletmesinin olduğunu belirterek, "Şu anda biz onların ruhsatlarının süresini uzatmayacağız, demek onlar size geliyorlar, sizden bu şekilde talepleri var, bu kanunun sizçekilmesini istiyorsunuz. Maden arama yatırım bedelinin yüzde 5'ini temin olarak baştan istiyoruz, ciddi ve gerçek yatırımcıyı görmek istiyoruz. Demek ki bunlar, 'bu yüzde 5 bizden alınmasın' diye size geliyorlar." şeklinde konuştu.

Teklifte zeytinliklerle ilgili koordinatlara işaret eden Çolakoğlu, "Bu koordinatlarda toplam 82 bin zeytin ağacı bulunmaktadır. Muğla ilinde 20 milyon zeytin ağacı vardır. Bu 10 binde 4'e tekabül ediyor. 205 milyon zeytin ağacımız var. İktidara geldiğimizde sayı 101 milyondu. AK Parti iktidarında biz bu sayıyı artırdık. İktidara geldiğimizde zeytinyağı üretimi 140 bin tondu, bunu 475 bin tona çıkardık. Hani biz zeytinleri kesiyorduk? 'Zeytincilik bitiyor', böyle bir söylem yok." dedi.

EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir yasa teklifinin "süper izin" yasası olarak anıldığını belirterek, teklifte yer alan düzenlemeleri eleştirdi.

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, bugüne kadar ormanla ilgili izinlerin Orman Genel Müdürlüğü tarafından verildiğini ancak teklifle artık izinlerin Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce (MAPEG) verileceğini anlattı. Rızvanoğlu,"Madencilik ruhsatı veren kurum aynı zamanda doğaya da izin veren kurum haline geliyor." diye konuştu.

Bunun üzerine Başkan Varank, Maden Petrol İşleri Genel Müdürü Arslan Narin'e "Bu teklifte, Orman Genel Müdürlüğü yerine yetkiyi siz mi veriyorsunuz?" sorusunu yöneltti.

Arslan Narin de "Hayır, biz ruhsatlandırmadan önce ruhsat müracaatı olan bir yerle ilgili Orman Genel Müdürlüğüne 'Buraya bize madencilik faaliyeti yapılmak için izin verin' diyoruz. Orman Genel Müdürlüğü bize izin veriyor. Prensip olarak daha ruhsatlandırma yapmadan önce 'burada madencilik faaliyeti yapmasına izin veriyor musunuz?' diyoruz. Orman'ın yetkisini biz üzerimize almıyoruz asla." yanıtını verdi.

Bazı STK temsilcileri ve Muğla'dan gelen muhtarların da teklif üzerinde değerlendirmelerde bulunmasının ardından Komisyonda, teklifin maddelerinin görüşmelerine geçildi.